Her sıfırdan zirveye yükselişin hüzünlü bir öyküsü vardır
Pek çok kitapta başarılı olmak, bir dağa tırmanmaya benzetilir. Büyük yaşamak vadiden çıkıp, yamaçtan geçip, zirvede oturmaktır. Bazı ruhlar zirveye aittir ama vadide doğar. Bu insanlar içlerinden kendilerini ait oldukları yere yani zirveye iten bir içgüdüyle yaşarlar. Bu insanların vadiden zirveye tırmanma serüveninin özeti nasıldır? Vadiden
Bir gün nasıl olsa öleceğim. Ölmek önemli değil, önemli olan, yaşamımla da, ölümümle de başkaları üzerinde etkili olabilmektir.
Reklam
Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
Karşılıksız verdi size ne kadar varsa Yenecek hoş meyvelerden; buradadır Her ne sunuyorsa yeryüzü sonsuz çeşit içinde; Fakat iyiyle kötünün bilgisini taşıyan ağaçtan tatma; Tattığın gün ölürsün, ölümdür zira bunun cezası! Dikkatli ol aman, zapteyle iştahını; Gafil avlamasın seni günah Ve onun kara refakatçisi ölüm.
Sana ipin ucundan başka bir çare bırakmayan ülkemde hala neler gündemde bir bilsen. Bir buçuk ya­şındaki kara gözlü oğlun, seni çıktığın yolculukta yalnız bı­raktı. Artık onu hırsızların ve üç kağıtçıların saygı gördüğü, soytarıların alkışlandığı, işbirlikçi ve onursuzların baş tacı edildiği bir ülke bekliyor. Dilerim bir gün sağ salim büyüdüğünde bir büyük kentin kara duvarlı sefil bir mahallesinde umutsuzluk ve acılar içinde kaybolmaz.
TUTSAK seni istiyorum ve biliyorum asla koynuma almayacağım sen o aydın ve pırıl pırıl gökyüzüsün ben bu kafeste bir tutsağım kara ve soğuk parmaklıklar ardından gözlerim hasretle bakıyor yüzüne doğru
Reklam
Bir zamanlar yeni sulanmış bir bahçenin kıyısında, sardunya kokuları arasında kahve içerek yarenlik ettikleri gerçek miydi? O gün demek ne kadar mutlulardı. Bıraktı düşünmeyi. Kara kâbusun ortasında "bir zamanlar"ı düşünmemek evlâydı.
Sayfa 308
terman'da gün yavaş sönüyor kuzularla, dağlar arkasından gülerek güneş, tütün tarlalarına değerek suyun akışında yunarak çekiliyor kapılar gün batımı içinde çocuklarla gıcırdar
Sayfa 42 - Ayyıldız Matbaası - Ankara - 1978, SÜRGÜN HIZI
Dünyanın merkezi sendin
Çile nedir, günah ne? Bana ne bunlardan. Dünyanın merkezi sendin her gün ben senden uza­yan uçsuz bucaksız bir kara. Karrrrrrrrrraaaaaaaaaaaaaa.
Sayfa 11 - Metis Yayınları, 7. BaskıKitabı okuyor
63.c: bir gün yaşlandığında, insan kendisi olabilir mi diye sorduğunda, bu esrarı anlayıp anlamadığını da soracaksın kendine, unutma!
Sayfa 86 - yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Korkudan titriyordum ama içten içe karanlığı sevebileceğime ilişkin bir inanç taşıyordum. Çiğdemlere, hercai menekşelere dönüştüm. Dönmezdim bana kalsa, gün ışığını istemezdim artık. O geceden gülüşler, öpüşler yapış­tırdım masalın dallarına.
İçimdeki her gün yenilenen umudu sözcüklere yükle­yip hikâyelere taşıtıyordum.
"Kuyu! Ne derin bir sözcük, Platero, öyle koyu yeşil, öyle serin, yankılı! Sanki bu sözcüğün kendisi, bir burgu gibi, suya çarpıncaya dek, sıkıntılı kara toprağı oymuş. ...Gece bastırıyor, oynak yıldızlarla süslü ay, orda derinlerde yalazlanmakta. Sessizlik... ... Bir gün kendimi bir kuyuya atarsam, bil ki kendimi öldürmek için değil, yıldızları daha hızlı koparmak için yapacağım bunu."
Kendisine ve diline sahip olabilen kişiler huzur bulmuşlardır. Kara başın düşmanı kırmızı(acı) dildir. O ne başlar yedi daha da yemektedir. Dilin her gün başını tehdit etmektedir..
… Ama doğuş var Yine bir doğuş var Dedi bir serçe kuşu Konmuş son incecik dala Evet doğdu yine doğmayacak sandığım güneş Geldi gelmez dediğim haber Her cehennem bir cennete işaret Her kara sunun ötesi bir ak kevser
Sayfa 577 - Diriliş Yayınları (24.Baskı)Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.