“Bazen çok açık olduğunu sandığınız bir şey yazmışsınızdır. Okur sizin hiç aklınıza gelmeyen bir biçimde yorumlayabilir. Okur bu yorumu metnin bütününü göz önünde tutarak, birçok yerinden alacağı verilerle destekleyebiliyorsa, bambaşka bir okuyuş çıkar ortaya. Yazarın hiç düşünmemiş olabileceği, yazarın hiç amaçlamamış olabileceği birtakım şeyler
İnanın nasıl başlayacağımı bilemiyorum. O kadar hassas ve can alıcı bir konu ki kelimelerim kifayetsiz kalıyor, doğru kelimeyi bulup cümle kurmakta yemin ederim ki çok zorlanıyorum. Kitabı okuyalı bilmem kaç gün oldu inceleme yazsam mı yazmasam mı arasında çok git gel yaşadım.
Kitabı ilk çıktığı hafta temin etmiştim ama asla cesaret edip
Önsözden: İlk kitabım olduğundan ve henüz kendimi bu alanda yeteri kadar usta görmemem nedeniyle şiire dair makaleler yazamam ama bir okuyucu olarak şiire dair bir şeyler söylemek gerekirse; aynı tanımı ifade eden yüzlerce farklı cümle kurulabilir. Ancak ben şiirin ne olduğundan ziyade nasıl olma(ma)sı gerektiğinden bahsedeceğim. Şiiri, hikayeden
Aziz kardeşlerim herkes sevgiliyi anlatır. Ama leylaya mecnunun gözü ile bakmayanlar onda bir şey göremezler.
Sözlerine “Aişe binti Ebubekir Habibetü Habîbullah” (Ebubekir Kızı Aişe, Habibullahın Sevgilisi) diye başlayan mü’minlerin annesinden “En Sevgiliyi” dinleyelim. [1]
“Yusuf’u gördüklerinde bu bir melektir diyen kadınlar, Benim efendimi
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَۜ ثُمَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyle iken inkar edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar.
En'am 1
وَهُوَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ
Elbetteki yaptığı günahtır
Ancak senin yaptığın dedikoduyu şeytan bile kıskanır,
Sen sen ol bilmeden yargılama insafsızca
Ben günaha günah demem, günah benim olmadıkça...