"Günaydın Burak, bugün nasılsın?"
"İyiyim annecim" deyip sarılmak istiyorum. Ama tutuyorum kendimi. "Günaydın Nimet Hanm, ne olsun, hep aynı" diyorum. 'Hep aynı Burak, gerçekten hep aynı, hiçbir sey değişmiyor, hiçbir sey azalmıyor" diyor ve ağlayarak iceriye giriyor. "Allah senin belanı versin Burak" diyorum içimden, "gene ağlattın kadını. Ama ne yapsam ağlayacak, ne desem ağlayacak. Bilerek "İyiyim" demiyorum. İyiyim dersem alınır, ağlar belki diyorum. "Kötüyüm" de demiyorum, kötüysem bir de bana üzülmesin, ağlamasın diyorum. Hep aynı demek daha makul geliyor, ama Nimet Hanım hep aynı olunca da ağlıyor. Nimet Hanım'la her karşılaşmamızda aramızda hayali bir iki ucu boklu değnek beliriyor, ne ben tutabiliyorum, ne o tutabiliyor.
- Hişt Sıdıka uyuyo musun yavrucum ...
Sıdıka, bi baksana kızım ... Sıdıkaa ... Sıdıkacım ... Yavruum. Sıdıka, hadi kalk kızım, okula geç kalıcaksın ... Bak haala uyuyo ...
· Bi ara ben de uyandığımı düşünüyordum ama, galiba cidden henüz uyuyorum anne ... Ve sen bir rüyasın. Hayırsındır inşallah ...
- Rüya felan diil, ben bir hakikatim Sıdıka.
Bir yaz sabahı olmasına karşın esen tatlı meltemler Saye'nin üşüyerek uyanmasına engel değildi. Gece yatmadan önce kıyı bırakılan balkon kapısı çoktan rüzgara boyun eğmiş ardına kadar açılmıştı. Anneannesinin zor gören gözleri ve nasır tutmuş elleriyle işlediği çocukluğundan yadigâr örtüyü yatağın ucunda toplandığı yerden alıp üzerine
Mesela ben her sabah, kahvaltıda, çaydanlıktaki yansımamı izliyorum: Suretimin kafası, gövdesine göre üç kat daha büyük; sürekli sağa sola dalgalanıyor. Sevimsiz bir tip. Günaydın bile demiyor ama çaya kaç şeker attığımı biliyor. O benden sıkılıyor, ben de ondan. Ne diyebilirim ben ile kendim arasında derin bir sessizlik var. Birlikte bir çeşit ağırlaştırılmış yalnızlık yaşıyoruz. Aramızdaki gerilim, sadece kötü havalarda ve geç saatlerde biraz hafifleyip çekilir hale geliyor. Sırf bu nedenle mümkün olduğunca uyumuyorum. Yani yalnızlık denen nane, öyle şarkılarda anlatıldığı gibi insanın üstüne gece vakti çökmüyor. Tam tersine gece vakti seyreliyor yalnızlık, hazmı kolaylaşıyor. Zor olan, güneşin parladığı öğle vakitleri, öğleden sonraları, pazar sabahları, cıvıl cıvıl piknik yapılan ikindiler... Geceler güzel.