-Ne işle meşgulsünüz evladım?
+ Kelebek çobanıyım efenim, boş zamanlarda da perili deniz fenerleri bekliyorum, unutulmuş mevsim adları buluyorum, yalnızlığın göğsüne hanımeli çiçekleri iliştiriyorum.
Çok uzak bir zaman değil bir kaç ay önce sana günaydın dediğimi ve haftalarca cevap gelmediğini. Ve haliyle haftalarca gün-aydın olmadığını hatırlarım tabi. Birde şimdi hiç beklemediğim bir anda. Aslında hep bekleyince beklemek normalleştiği için hiç beklemediğim diyorum. Öyle bir anda işte.. Dünyanın en güzel günaydınıyla geldiğini bana.. Nereye
Oooo Amor Hanım,
Erkenden uyanmışsınız,
Kahvaltınızı bile yapmışsınız 😎
Keyif çaylarını arka arkaya sıralamışsınız!
Efenim bu ne saadet?
Lütfen şuraya şahane bir şarkı bırakınız...
Ha bir de sizinle bi' fotoğraf çekinebilir miyiz?
Bir de günümüz muhteşem olabilir mi?
Bir de yaşımız da ortaya çıkabilir mi?
Peki 😎
👇👇👇
youtu.be/WWXjo4HAjgA
👇👇👇
open.spotify.com/track/34l4b9YoC...
«Yaşamak istiyor musunuz?»
«Nasıl yaşayacağıma bağlı bu...»
«İnsan türlü biçimlerde ölebilir.»
«Seçme hakkı insanın elinde değildir ki...»
«İnsanın her zaman yaşama biçimini seçebileceğini mi sanıyorsunuz?»
Yazarın "Koku"dan sonra okuduğum "Güvercin" isimli kitabı uzun bir öykü niteliğinde. Okumaktan gayet keyif aldığım psikolojik bir anlatım.
İkinci dünya savaşında ailesini kaybetmiş bir çocuğun yaşam hikayesi; uysal bir çocuk olan kahramanımız kendini yetiştirenler ne derse onu yapıyor. Ta ki karısı onu terk edinceye kadar sonra bir valizi kapıp büyük şehre gidiyor bir bankada iş buluyor ve hiç kimseye bulaşmadan etrafında ki kişilerle günaydın, iyi akşamlar çerçevesinde bir ilişki sürüyor... Ancak bir gün kaldığı çatı katındaki odasının önüne dışarıdan giren bir güvercin görene dek. İşte olay bundan sonra patlak veriyor ve bütün çocukluk travmaları su yüzüne çıkıyor. Tavsiye eder miyim? Evet kesinlikle.
Kitapla kalın efenim.
GüvercinPatrick Süskind · Can Yayınları · 20182,109 okunma