... işadamları ve onların lobicileri Çin'in eylemleriyle ilgili öyle bir yaygara kopardı ki, İngiliz hükümeti Çin'e bir cezalandırma filosu gönderme mecburiyeti hissetti. Haziran 1840'ta gelen gemiler Kanton'u ablukaya aldı ve Çin'in kuzey kıyısı boyunca ilerleyip, Tianjin kentini ve onun ötesinde imparatorun Beijing'teki tahtını tehdit etti. Askeri gücünün zayıflığının farkında olan Oing'ler barış istedi; Hong Kong'u İngilizlere bıraktı ve 6 milyon pound tazminat ödemeye, Kanton'u İngiliz tüccarlara yeniden açmaya razı oldu. İngiliz hükümeti için bu yeterli değildi. (....) Başbakan Lord Palmerston, temsilcilerinin yenilen Çin'e daha sert koşullar dayatmamış olmasına öfkeleniyordu. 1841'de bir filo daha gönderdi; filo, Şanghay'ı alıp aşağı Yangtze'deki trafiği engelledikten sonra, eski başkent Nanjing'e saldırma tehdidinde bulundu. Çinliler yine teslim oldu ve 1842'de, Şanghay'ı da kapsayan beş ticaret merkezini yabancılara açan ve Hong Kong'u ebediyen İngilizlere veren alçaltıcı Nanjing Antlaşması'nı imzaladı.
Uyku
Bana çiçek gönderme Bir kuş ağacı gönder Dallarında gezinsin Kül rengi güvercinler Konsunlar yastığıma Uyutmak için beni Sırtlarında kuş tüyü Gagalarında ninni Kaldırıp yatağımı Uçursunlar göklere Kendimi yıldızlarda Bulayım birdenbire Bana çiçek gönderme Bir kuş ağacı gönder Alnıma dokunanlar İyileşmiş desinler
Ülkü TamerKitabı okudu
Reklam
Anna Karenina giriş cümlesine bir gönderme mi o ?
Bu ailede her şey "başka hiçbir ailede olmadığı gibi" olduğu için hazırlıklar hayli aceleci, hatta hiç de gerekmeyecek derecede heyecanla yapılmaktaydı.
Sayfa 663 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gös­terge, bir deneyim yorumlayanı dünyayı anlamak ve ona gönderme yapmak için kullanılan özel olarak kurgu­lanmış bir zihinsel araçtır. Gösterge, yüze­yin, projeksiyonun ve imgenin tümüdür: Kendi içinde ve kendisi için eksiksizdir. Bu yüzden, iki-yönlü bir iletişim modelinin karşılıklılığına meydan okuyan kendine ait bir yönlendirici güce sahiptir.
Derrida, gerçekliğin bilgisini birtakım kendinden kaim mevcudiyetlere ilişkin kavrayış üzerinden kuran mevcudiyet metafiziğinin varlık ve bilgi noktasında gözettiği dolayımsızlığa ve buna bağlı olarak da yazı karşısında konuşmaya nasıl öncelik verdiğine işaret edebilmek için sözmerkezcilik veya akılmerkezcilik anlamında logosantrizmi gündeme getirir. Logosantrizm, Derrida’nın perspektifinden, Batı felsefesinde aklın geleneksel önceliğine ve irrasyonel olduğu varsayılan her şeyin marjinal ve önemsiz görülüp dışlanmasına gönderme yapar. Batı felsefesi geleneğinin, tam mevcudiyet olarak anlaşılan varlığı ve rasyonalite ile mantığın evrensel özünü aşırı önemsediğini iddia eden Derrida’ya göre, logosantrizm, adı ister varlık, ister İdea ya da ister öz veya Tanrı olsun, biricik diye nitelenen ve kendi kendisiyle özdeş kabul edilen sabit veya değişmez temel bir ilkenin olduğu varsayımına bağlanır. Logosantrizm, bu yüzden aklın, mantığın ve konuşma dilinin önceliğini ya da merkeziliğini ifade eder
Marinetti her şeyi göze almasını sağlayan bir yeteneksizliğin tadını çıkarıyor. Scapin gibi, birkaç enayi okuru çuvala koyduktan sonra ortalığı patırtıya veriyor: Cehenneme yollarım! Karnını deşerim! ¹ ¹ Molière'in Scapin'in Dolapları adlı oyununa gönderme. Uşak Scapin Géronte'u birtakım sözde haydutlardan saklanması için bir çuvala sokar. Sonra eşkiya rolüne soyunarak, bağıra çağıra çuvaldaki Géronte'u döver
Sayfa 828 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.