Sezai Karakoç
Kendini olanca ruh bataklığında bırakıp yüce ve eskimez hakikatleri yenileştirmeğe girişenler değil, kendi ruhunu o yüce ve ölümsüz ilkelerin ışığında yenilemeğe, tazelemeğe ve diriltmeğe niyet etmiş, çaba gösteren kahramanlar, insanlığın öncüleri olacaklardır. Ve elbet, kahramanlık ve öncülük iddialarına da zerrece iltifat etmeksizin.
Sezai Karakoç
Aşk uçuşu… Miraç budur. Yılda bir kere kandiller bu aşkı somutlandırır; ama içimizin kandilleri günde bin kere miracın yakıtıyla yanmak ödevindedir.
Reklam
96 syf.
6/10 puan verdi
Karakoç gerçekten muazzam bir şair. Türk şiiri için kaybedilmemesi gereken bir değer. Lakin fikri yazıları çok boşlukta kalıyor. Osmanlı yazı beklentisi, hayranlığı ve özlemi belli olurken yerdiği şeyler bizim değerlerimiz oluyor. Bu sebeple de hoş karşılayamadım. Anlatımından ve birkaç iyi yerinden puan hak eden bir kitap olmuş. Sezai bey amca sanırım ümmet ve millet kavramlarını bilerek karıştırmış gibi yapıyor ve millet kavramını ümmetleştirmeye çalışıyor. Millet arasında ulusal, dil, kültürel, toprak gibi bağları değil sadece din bağları olduğunu iddia ediyor. Bu da baştan çürütüyor kitabı. Yine de şairliğine saygıdan 10 üzerinden 6 diyelim. ^^
Gündönümü
GündönümüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 2000617 okunma
‘’Beni İsrail’in anlayışsızlığı e unutkanlığı önünde gün oldu, Hazreti Musa, öfkeye kapıldı belki bir an için, ama hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedi ve onları Arz-ı Mukaddes’e götürmekten vazgeçmedi, o Arz-ı Mukaddes ki, onu sadece madde ve coğrafya planındaki izdüşümünden ibaret bilmek gerekir. Asıl Arz-ı Mukaddes, Tanrı’nın birliğine inanma ve O’nun toplumunu, sitesini gerçekleştirme ülküsüdür.’’
‘’Kahraman olmak, onun için, ilkin iç putu kırmakla başlar. Bunun içindir ki Ulu Peygamber, bir savaş dönüşünde sahabeye : ‘’Savaş bitti. Büyük savaş başladı.’’ Diye buyurmuştu. Büyük savaş, yani her inanan kişinin kendi içindeki putu kırma savaşı. ‘’
‘’Beni İsrail’in anlayışsızlığı e unutkanlığı önünde gün oldu, Hazreti Musa, öfkeye kapıldı belki bir an için, ama hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedi ve onları Arz-ı Mukaddes’e götürmekten vazgeçmedi, o Arz-ı Mukaddes ki, onu sadece madde ve coğrafya planındaki izdüşümünden ibaret bilmek gerekir. Asıl Arz-ı Mukaddes, Tanrı’nın birliğine inanma ve O’nun toplumunu, sitesini gerçekleştirme ülküsüdür.’’
Reklam
‘’Bu, şaşırtıcı bin yol içinde ‘’bir’’ yolu seçmek ve o seçişte de klişeleşmeyi değil özleşmeyi ve özdeşleşmeyi seçmek; tıpkılık içinde yenileniş ve tazeleniş seçmektir. Realizmin doruğunda ülkücülük fecrini seçmek. Sabrın dinamizmini seçmek. Tevekkülün güvenini seçmek. Rızanın yüceliğini seçmek. Anlamları, yeni baştan özüyle ve kökünden, sistemin ruhuyla ve derinliğiyle seçmek.’’
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.