Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben seni gündönümü o kâbustan alırdım Sen beni ayıklardın kendi karanlığından
Muhit kitapKitabı okuyor
Hikâyemiz on dokuz yıl önce kış gündönümünde, ender nastlanan bir Sonsuz Dolunay sarasında başladı. Aslında hikayenin çok daha önceleri, yaratıkların ve ifritlerin onların şimdi ölümlülerden ayıran perdenin ötesinde serbestçe dolaştığı ve arada sırada aşka düştüğü zamanlarda başladğım söylesem daha doğru olur.Fakat bize göre, o Sonsuz Dolunayda başlamıştı. Gökyüzü kül rengiydi ve tazıların ürpertici ulumaları, toynakların gümbürtüsü bir kar firtınasının yaklaștığını haber veriyordu. Vahşi av balamıştı: fakat bu yl sadee kayıp nhların ve başıboş sarhoşların, en olmadık anlanda yaramazlık yapmaktan geri durmayan haylaz çocuklarn peşinde değillerdi. Bu yıl farklıydı çünkü Sonsuz Dolunay kış gündönümü yalnizca tüm dolgunluğuyla parlayan bir ayla aynı zamana rastlasdığında gerçekleşir. Bu, yüce tanrıların sevimsiz yaratıklara dönüşmek zorunda kaldiğı tek geceydi. Azman. Kuvetli. Yakalanmas neredeyse imkânsız.Böylesi bir an ele geçirebilecek kadar şansla ya da yetenekliyseniz, yakalanan tanrı bir dileğinizi yerine getirmek zorunda kalırdı.
Reklam
Miraç, Mutlak'ın aşk yüzünü görme yolculuğudur.
Karanlık Çökünce - Stephen King
'' 2 Mayıs 2008 Bugün 7'yi 8 yapmam daha uzun sürdü ve beni ''uzun mesafeli'' bir çalışmanın beklediğini biliyorum, yani, nesneleri saymak ve çapraz şekiller yapmakla...ama yerleştirme yok. N. o konuda yanılmış, yapılması gereken şey denge yaratmak. Bu sadece sembolik bir şey. Ama çok yoruldum. Üstelik gündönümüne de o kadar çok var ki. O şey hala gücünü artırıyor ve gündönümü daha çok uzakta. Keşke N. benim ofisime gelmeden önce ölseydi. Bencil adam.'' -N.
Sayfa 269 - Altın KitaplarKitabı okudu
Eseri, sanatçının kendisidir, gerisi malzeme.
İnsan, daha nice kez doğar ve uyanık durmazsa, nice kez ölür. Dirilişlere ve ölüşlere gebe kalır ruh boyuna. Ve bunun gerçek neşe ve hüznüyle çalkalanır durur. Kalp kararır, ışır. Ruh, aydınlanır, sararır, solar. Dışımızda olduğu gibi içimizde de nice geceler ve gündüzler, fecirler ve alacakaranlıklar birbirini kovalar.
Reklam
Müslümanlar, Allah’ın arslanları idiler. Şimdi “kuşa kurda yem olmaları”, köleliğin, uyduluğun, kara-kapitalizmin, kızıl-komünizmin çevresinde karakulaklar gibi dolaşmaya kendilerini mahkûm görmeleri ve bilmeleri reva mıdır?
İman, sabır, tevekkül, teslimiyet
Servete ve insanlara tapanların yolu değil bu yol. Allah’a kul olmanın yolu.
Yetişti gündönümü arayan pervaneler Bin yıllık camekânlar ah ü efganla doldu Erguvan kokusuyla tütsülendi haneler Su ve kan mahşerinde her şey yanıp gül oldu
İnsan, kendini hakikate adadığı, ruhunu ona açtığı ölçüde insandır.
Sayfa 38
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.