Her şey emanettir bize. Dış dünyadan iç dünyaya kadar, maddeden ruha kadar, her şey."
Dili sade görünen ama anlaşılması o kadar da kolay olmayan bir kalem Sezai Karakoç'unki.
Kitap sanki önceki kitaplarının tamamlayıcısı gibi. Bir dirilişten bahsediyor bize. Medeniyet dirilişi.. Ütopik görünen bir medeniyet. Hele de çağımızda. Milleti bir arada tutan değerler vardır. Ama Karakoç milleti bir arada tutacak tek şeyin ümmetçilik olduğunu iddia ediyor. Sadece ortak bir dine inanan insanların birlikte dirilip medeniyeti yaşatacağını savunuyor. Bana kalırsa da o yüzden ütopik.
Bu kitapta Karakoç'u daha da iyi tanıdım. Fikirlerini daha net gördüm.
İyi okumalar.
♤Bir insanın ruhunun da doğum ve ölümleri var. İnsan, daha nice kez doğar ve uyanık durmazsa, nice kez ölür. Dirilişlere ve ölüşlere gebe kalır ruh boyuna. Ve bunun gerçek neşe ve hüznüyle çalkalanır durur.
☆Dışımızda olduğu gibi içimizde de nice geceler ve gündüzler, fecirler ve alacakaranlıklar birbirini kovalar.Kitabı okudu
Her şey emanettir bize.Dış dünyadan iç dünyaya kadar,maddeden ruha kadar,her şey.Emaneti ehline vermek de bir emanettir.Hakkı teslim etmek de bir emanettir.