Bir Lider: Osman mı, Ataman mı?
✺ ✺ ✺
Osmanlı yönetimi altı yüzyıl ( 1299 – 1918 ) boyunca üç kıtaya yayılan heterojenleşen ve modern devletlerde ki iç insicamı sağlayan unsurların pek çoğundan mahrum bulunan bir devleti idare etmekte kullandığı metotlar henüz gerektiği gibi anlaşılmış ve tam anlamıyla açıklanmış değildir. Osmanlı
Bana göre, Türk edebiyatının en başarılı tarihi romanlarından birisi Osmancık’tır. Tarık Buğra’nın 1982 yılında neşrettiği romanı, Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Bey’i anlatır. ‘Osmancık - Cihan devletini kuran irade, şuur ve karakter’ başlığıyla verilen eser klasik manada bir tarihi romanın çok ötesinde.
Her şeyden evvel Osmancık bir felsefe
Biz, biz miyiz?
Alp Arslan ve Selçuklular 1071'de Malazgirt'ten sonra Anadolu'ya kaç kişi yerleştiler ki? DNA araştırmaları bugün Anadolu nüfusunun en çok %30'unun Orta Asya kökenli olduğunu gösteriyor.
Tek bir soru. Sadece bir tane. Kayra sordu:
“Nasılsın?”
Bacaklarını iki kişilik salıncağa uzatıp sağ kolunu sırtını dayadığı demire yaslayıp sol kolunu da salıncağın kenarına koydu. Birkaç saniye çevreyi seyretti. Ve başladı konuşmaya.
“Seni Kinyas en son Fransa’da görmüştüm. Paris’te. Ama Kayra, seni en son ne zaman gördüğümü
Suriye'nin Cebel Kalesinde yatan Süleyman Şah Anadolu Selçuklu beyidir.Osmanlı'nın kurucusu Ertuğrul Gazi'nin babası, Gündüz Alp ise; Beypazarı'nın Hırkatepe köyüne defnedilmiştir.Tarihte hep bu iki kurucu lider birbiyle karıştırılmıştır.
Seni Kinyas en son Fransa'da görmüştüm. Paris'te. ama Kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
''Seni kinyas en son fransa'da görmüştüm. Paris'te. Ama kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
Gündüz Alp'in oğlu Aydoğdu öldürülünce mezarı taşla çevrilip, üzerine taş yığmışlardır. ''Vilayette ne kadar at sancılansa gidip kabrini tavaf ettirdiler ve oradan alınan bir avuç toprağın sıtmaya iyi geldiğini'' sanırlardı.
"Dedem Korkut derler bir er vardı; Oğuz'un bilicisiydi, gaipten türlü haberler söylerdi. Ne vakit Oğuz'un içine gelse; bu dediğim kudretli yiğitlerin destanını anlatır, benden sonra alp ozanlar söylesin, gazi erenler dinlesin derdi."
Dede Korkut Destanları, milletimizin en büyük hazinelerinden birisidir. Asırlar boyunca dilden dile,