"...gece ve gündüzler kısa, yıllar ve mevsimler kısa, söz ve eylemler kısa, coşku ve heyecanlar kısaydı, hiçbir şeyi yeşertmeyecek kadar, ardında hiçbir iz bırakmayacak kadar kısa bir hayat."
Sayfa 401 - İthakiKitabı okudu
Şimdi bilge olmadığını nasıl anlayacaksın? Anlatayım bunu sana. Gerçek bilge denen o kişi neşe doludur, güler yüzlü, sakindir, hiçbir şeyden sarsılmaz. Tanrılarla başa baş yaşar. Şimdi yokla bakalım kendini: Hiç kederli olduğun oldu mu? Hiçbir umut, ruhunu geleceğin bekleyişi ile tedirgin etti mi? Geceler gündüzler boyunca, yücelmiş ruhunun tutumu aynı kaldı mı? Kendinden hep memnun oldun mu? İşte o zaman insan mutluluğunun doruğuna çıkmışsın demektir. Ama her yerde zevki, her türlü zevki arar durursan, bil ki sevinçten yoksun olduğun kadar bilgelikten de yoksunsundur. Sen bu mutluluğa erişmek istiyorsun ama zenginlikler, şan şerefler arasından geçerek oraya varacağını sanırsan aldanırsın. Bu demektir ki, endişeler arasında arıyorsun sevinci. Neşe ve zevk verecek diye elde etmek istediğin iyi'ler acılarının nedenleridir aslında. Ben diyorum ki, her şey oraya, sevince yönelir ama sürekli ve büyük sevinci nereden elde edeceklerini bilmez insanlar; falan kişi şölenlerde ve sefahatte arar; filan kişi politikada, birçok müşterinin desteğinde; biri bir kadının sevgisinde, öteki serbest sanatların boş gösterisinde, hiçbir deva getirmeyen edebiyatta. Biz, bütün bu saydığım aldatıcı, kısa süreli eğlencelere kaptırırız kendimizi: bir tek saatlik keyifli çılgınlığı bitmez tükenmez bir pişmanlıkla ödeyen sarhoşluk gibi, büyük endişeler karşılığında elde edilen ve öylece sona erecek olan alkışların, beğeni gösterilerinin sağladığı itibar gibi!
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Gündüzler, geceler ve sa­atler birbirini kovalarken dünyada o kadar çok şey oluyor ki, hayattan kısa bir süreliğine uzaklaşmak için uyumaya ihtiyacımızın olması hiç de şaşılacak bir şey değil..
Sayfa 287Kitabı okudu
Artık ev özlemiyle ağlamıyorum. Geceler ile gündüzler birleştiğinden ve uyku ara ara gelip kısa bir süre kalan bir ziyaretçiye benzediğinden ne kadar zamandır yolculuk ettiğimizi bilmiyordum.
Sayfa 413 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Limonküfü
Toz tuttum, yıllardır el sürülmemiş kitaplar gibi, Sen ölünce ben öldüm biliyorsun. Belki de bilmiyorsun. ...... Sen ölünce ben öldüm biliyorsun. Geceler çok uzun. Geceler uzun da gündüzler kısa mı? ...... Görmüyorum ki, denizi, yıldızları, gecenin güzelliğini. Kaç yıl oldu sensiz soğuk ve boş odalar, soğuk yüzlü insanlar, gittikçe büyüyen bir yalnızlık. Sen ölünce ben öldüm biliyorsun. Çok mu uzaktasın? ....... Dünyada hiç kimse bizim konuştuğumuz dili konuşmadı. Hiçbir insan bizim birbirimize baktığımız gibi bakmadı, bizim sevdiğimiz gibi sevmedi. Dünyada hiçbir insan, birbirine dokunmaktan, aynı havayı solumaktan bizim kadar mutlu olmadı, öyle olmalı, öyle değil mi? ........ Biz ölünce kaybettiğim zaman bana inat uzuyor, ama aldırmıyorum. Sen ölünce ben öldüm biliyorsun. ..... Kaç yıl oldu biz öleli sevgilim? 1993-1995
Can yayınları
Gece ve gündüzler kısa, yıllar ve mevsimler kısa,coşku ve heyecanlar kısaydı. Hiçbir şeyi yeşertmeyecek kadar, ardında hiçbir iz bırakmayacak kadar kısa bir hayat.
Reklam
... Yorgun yüreğimin sesine kulak kesilip Gelip Geçen hayatı gözlerimden canlandırırken, 0o kahrolası hayatın içinde Yaralı hiçbir şey yapmadığımı hayretle görüyordum; gece ve gündüzler kısa, yıllar ve mevsimler kısa ,söz ve eylemler kısa, coşku ve heyecanlar kısaydı, hiçbir şeyi yeşertmeyecek kadar, ardında hiçbir iz bırakmayacak kadar kısa bir hayat.
Sayfa 400Kitabı okudu
. Artık ev özlemiyle ağlamıyorum. Geceler ile gündüzler birleştiğinden ve uyku ara ara gelip kısa bir süre kalan bir ziyaretçiye benzediğinden ne kadar zamandır yolculuk ettiğimizi bilmiyordum. .
Sayfa 413
Bu çılgınca takibin burada sona ermesi mümkün mü? Neyin peşindeyiz, bilmiyorum, ama zihinsel baştan çıkarmanın bütün hünerlerini işe koştuğumuza göre, bir şeyin peşindeyiz demektir. Hiçbir şey -ne sodyum gibi alışılmadık metallerin kesit yüzeylerinin parlaklığı; ne bazı bölgelerde taş ocaklarının fosforışıllığı; ne kuyulardan yükselen harika
Sayfa 93 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu