YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
❛❛ HERKESİN OKUMASI GEREKEN ALTIN TAVSİYELER,
◆ Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsâit zamânıdır. ◆ Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsâit yeridir. ◆ Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Reklam
ayrılık mektubu
Ortalık henüz tamamen kararmamış olduğu halde perdeleri kapadı ve lambayı yaktı, masanın başına geçerek, kurşunkale­miyle ve acele acele yazmaya başladı: "Ömer! Seni bırakıp gidiyorum. Bunun bana ne kadar acı geleceğini, hayatta senden başka hiç kimsem olmadığını bilir­sin ... Senin de benden başka kimsen olmadığını biliyorum. Buna rağmen
Sayfa 261
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
Reklam
Uzun süreli ve güvenilir ilişki kurmak, bir işi başarılı sonuçlandırmak adına çok büyük önem taşır. Eğer Ruslar bir işe hiç kişisel ilişki kurmadıkları biriyle giriyorlarsa o kişiye karşı oldukça temkinli davranırlar. Bu bağlamda Rus iş ortaklarınıza sizin kişisel tarafınızı görmeleri, sizi tanımaları için izin vermeniz gerekir; çünkü Ruslar
Sayfa 179Kitabı okudu
Ümmü Süleym, o güne kadar sinesinde ne için sakladığını kimselerin bilmediği hançerini çıkarmış, Efendimiz'i (sas) korumak için o yöne doğru koşmaya başlamıştı. Bir taraftan koşarken bir taraftan da başta kocası Ebu Talha olmak üzere Müslüman askerlere "Sizin erkekliğiniz batsın, bu mu erkeklik, bu mu yigitlik, Efendimiz'i (sas) tek başına bırakıp kaçmak mı?" diye sesleniyordu. Efendimiz'in (sas) yanına vardığında derin bir nefes aldı ve sevindi. Neden sevindi? Birincisi, Efendimiz'e (sas) bir şey olmamıştı, ikincisi kocası Ebû Talha oradaydı, kaçma- mıştı. Elindeki hançeri Ebu Talha'ya gösteriyor ve diyor ki: "Eğer sen de kaçanlardan olsaydin vallahi bu hançeri ilk sana saplardım." Ebû Talha tebessüm ediyor ve Efendimiz'e (sas) diyor ki: "Ya Resû- lullah! Görüyor musun Ümmü Süleym'i, elindeki hançeri bana saplaya- cakmış." Efendimiz (sas) de tebessüm ediyor ama Ümmü Süleym'in siniri yatışmamıştı, diyor ki: "Yâ Resûlullah! Bana izin ver, seni terk edip kaçan şu korkaklarında bir kaçının karnını şu hançer ile deşeyim." Ne diyor Efendimiz (sas)? Çok önemli bir şey söylüyor? Efendimiz (sas) diyor ki: "Ey Ümmü Süleym! Sen onları bırak, onlara bakma! Gücün yettiğince sen iyilik etmeye devam et." Müthiş bir söz, müthiş bir tavır bu değil mi? Sen işine bak. İyiliklerini çoğalt hatta onların eksik bıraktıkları yeri bile sen tamamla! Sen onlar yapmıyorlar diye ona takılırsan yorulursun, heyecanını kaybedersin, heyecan yorgunu olursun, yürümeye takat bulamazsın
Macide’nin Ömer’e mektubu
"Ömer! Seni bırakıp gidiyorum. Bunun bana ne kadar acı geleceğini, hayatta senden başka hiç kimsem olmadığını bilirsin... Senin de benden başka kimsen olmadığını biliyorum. Buna rağmen seni bırakıp gideceğim... Emine teyzelerin evinden çıkıp senin arkana takılarak geldiğim günden beri bunun böyle olacağı hakkında içimde garip bir korku
Sayfa 226Kitabı okudu
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ömer! Seni bırakıp gidiyorum. Bunun bana ne kadar acı geleceğini, hayatta senden başka hiç kimsem olmadığını bilirsin... Senin de benden başka kimsen olmadığını biliyorum. Buna rağmen seni bırakıp gideceğim... Emine teyzelerin evinden çıkıp senin arkana takılarak geldiğim günden beri bunun böyle olacağı hakkında içimde garip bir korku vardı...
Kanca
Dudaklarına değen dudaklarım. Dilini bulan dilim. Gözlerimin kapanması. Gözlerimin kapanmasıyla birlikte patlayan binlerce havai fişek. Sonra çöken karanlık. Karanlığın içinde parlayan, düşen… düşen, yüzlerce, binlerce yıldız. Bağırmak, parçalamak, parçalanmak isteği. Sonra unutuş. Olduğun yeri. Nereden geldiğini. Nereye gittiğini. Ne zaman
Çalışma Hayatının Umumi Kanunları
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Resim