Bu inceleme yer yer SPOILER içerebilir arkadaşlar. Bilginiz olsun...
Bir gün Fransız Şair Louis Aragon kuyuya bir taş atmış ve demiş ki; 'Cemile, dünyanın en güzel aşk hikayesidir.' O taş şimdilik kuyunun dibinde kalsın bir süre... O esnada ben size kısaca başka bir hikayeden bahsedeyim...
Ben askerliğimi 2007 yılında kısa dönem olarak yaptım.
Yalnızlığın karanlık yansıması deyince akla ilk gelen isim, çok erken gidenlerden bir güzel adam, duyguların soyut hâllerine somut şekiller veren Oğuz Atay.
Öykü yazmanın roman yazmaktan daha zor olduğunu düşünenlerdenim; zira kısa pasajlarda, işlenen konuyu istenen duygular ile aktarmak büyük maharet istiyor. Atay'ımız da işte bu ustalardan
"Dostluk şarkısı mırıldansın dünya,
Güneş heybesinde mutluluklar getirsin.
Merhaba derken yeni bir güne,
Uzaklarda kalsın üzgün yüzler, umutsuz düşler.
Bugün günlerden güzellik olsun... "❤️🌞☕📚🦋🐞🐦🎈🐢🏵️🐰🎶
Bana kattığı bütün detaylar olmasa bile ilk defa duyduğum bu hoş deyim için kitabı okumaya değermiş. Şu deyimdeki inceliğe, espriye, bağlaştırmaya, ölçü ve kafiye ile oluşturulan müzikaliteye bakın bir!
Edebi eserler arasında yaptığım bu kurgu dışı okuma bana o kadar iyi geldi ki bu tarz kitaplara ilgi duyanlar için birkaç şey yazmak
En son söyleyeceğim şeyi en başta söyleyerek başlamak geldi içimden bu kez. Ben seni çok sevdim Kuru Kız. Neden mi sevdim, bakalım neden sevdiğimi, okurken hissettiklerimi yazıya dökebilecek miyim?
Seninle hikayenin başında Ushuaia'da, Arjantin’in Tierra Del Fiego-Ateş Toprakları eyaletinin başkentinde tanıştık. Dünyanın sonundaki şehirde.
Bu senenin sıklıkla "Aa, evet, bu da bu yıl olmuştu. O geçen yıl değil miydi ya? Hayır hayır, bu yıl." gibi cümlelerle geçtiğini yeniden anımsıyorum. Neticede yıl, uzun ve haberler çoğunlukla çözümsüzlüklerle, tartışmalarla, gerilimlerle, endişelerle, belirsizliklerle dolu. "İçimiz karardı, hiç mi güzel bir şey olmuyor?" diye
Her sabah seni görebilecekmişim gibi, hevesle uyanıyorum güne. Gerçeklikle yüzleşiyorum sonrasında. Ama gözlerimi kapattığımda karşımdasın! Kokunu, tenini, seni hissediyorum tüm hücrelerimde. Gözlerim hep kapalı kalsın istiyorum...
Ashley Elston ile tanışmamı sağlayan harika bir eser.
Tabi çevirmen Ezgi Kızmaz da mükemmel iş çıkarmış, gerçekten onun gayreti olmasa kitabın bu lezzete sahip olacağını pek sanmıyorum.
Kendisine verilen görevi layığı ile yerine getirmiş, tebrik ederim.
Buradan sonrasında spoiler olabilir.
Tadımız kaçmasın :)
Esere çoğunlukla 18' li