Öncelikle kitabın kapağı çok güzel ve okurun merakını çeken bir kapaktı.Kitabın kendisi de kapağı gibi okurun merakını çeken bir konuya sahip,savaş konulu bir kitap olan Joseph'in Yakarışı Çanakkale'de karşı cephede savaşan bir asker olan Joseph'i Anlatmaktadır.
Yorumum:Kitap sadece bizi değil karşı cephedeki askerlerinde savaşırken neler hissettiğinin cevabını bize veriyor.Her bölüm başı bir kişinin güzel sözleriyle donatılmış okudukça kitap sizi kendine daha çok çekiyor.Kitabın Akıcılığıyla birlikte yetişkin çocuk farketmez herkese yönelik bir kitap olmuş.Joseph'in vuruluşu ve ruhunun başında bekleyip ailesi ve etraftakiler hakkında konuşması çok güzel tüm duyguları okucuya aktarabiliyor.Vurulmasına rağmen asla savaşın bitmediğini ve halaa ruhu ile insanları düşünürek savaştığını çıkardım.Beni en çok etkileyen şeyde ''Güneş Batmayan Ülkenin Güneş Görmeyen Çocukları''sözü oldu.Önünde (Güneş) gördüğün şeye sahip olamamak ama o (Güneş) şeyin asla ordan gitmemesi çok acı verici birşey.
Yunus Koşar 
Joseph'in Yakarışı
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Konu ve başlığa bakarsanız öykülerin içeriğini hemen verir. Öykülerdeki olaylar can alıcı, sarsıcı, resmen okuyucuya şiddet uyguluyor. Betimlemelerden çok “OLAYLAR” örgüsü ile yazdığı için tüm hikayeler sarıyor, sarmalıyor, tanıdıklar geliyor gözünüzün önüne kala kalıyorsunuz “OLAYLAR” karşısında. Seni, beni anlatıyor, bizi ve bizleri anlatıyor ama nasıl anlatıyor! Bireyden topluma, toplumdan bireye iniyor. Sihirli öyküler sunuyor.
Şermin Yaşar etkisinden çıkamıyorum. Belkide psikoloji sevdiğim içindir ( bu arada okurken psikoloji ile ilgili kavramlar düşünülmesin ben alt yapısından bahsediyorum). Bizim coğrafyamızı bu kadar iyi analiz edebilen, insanları tahlil edebilen kaç yazarımız var ki?( Şermin Yaşar okumuş olanlar yorumlara yazar etiketleyebilir.) Bu kitabıda muhteşemdi. Şermin ve kitaplarla kalın Adieu sevgili okurlar.
