Bahçede çalışırken dikkatli bir gözlemciyimdir. Biri boy atar, öbürü yaprak açar, biri gölgede kalmak ister, diğeri güneşi sever. Ekim dikim işlerine yeni yeni başladığım zamanlarda hep kıyaslardım “Niye bu daha hızlı büyümedi?” “Diğeri neden çiçek açtı da bu hala bekliyor?”
Sonra anladım ki her bitkinin toprağı başka, güneş, su ihtiyacı başka.
Tıpkı biz insanlar gibi. Kimimiz sabah güneşiyle parlar, kimimiz ancak akşamüstü renklenir. Kimimizin kökü daha derindedir ama meyvesini geç verir. Kimimizse çabuk büyür ama ömrü kısa olur. Gördüm ki kıyaslama ne bahçede işe yarar ne hayat sahnesinde. Kendi zamanında büyüyen her şey güzel ve özel olmaya devam eder. Eğer sen de şu an hâlâ çiçek açmadıysan
belki mevsimin daha gelmemiştir hı?
O halde haydi uyan.
Kendine kızmadan, başkasına özenmeden, kendi güneşini bulmak için, çok özel olduğu unutmadan uyan.
Günaydın🧚🏻
“Yaklaşık üç senedir ne
güneşi gördüm ne bulutları ne gökyüzünü ve şimdi senin sayende hepsini göreceğim. Bana verdiğin çok küçük bir şeymiş gibi görünebilir
fakat benim için anlamını bilemezsin.”
selam nasılsın. görüşmeyeli çok oldu. matematiksel olarak dokuz bin altı yüz seksen gün oluyor. (türkçede -sel ekine karşı olanlardan mısın bu arada)sesin bordo kadifeydi yani bencesi bu, seni görmek