O karanlıklar, koyuluklar arasında oluşan aydınlık mavilikler içinde güneşin ilk doğuşu sırasındaki donuk sarı, altın renge benzer renkte saçların çerçevelediği iki güzel, mavi göz görürdüm... Ümidi uyandıran o mavilikler ruhu okşayan doğal güzellikleriyle bana gülerdi, gülerdi. Ah Meliha!
Sayfa 163·Kitabı okudu
Reklam
Yine de bütün umudunuzu yitirmeyin. Yarının ne getireceği bilinmez. Güneşin doğuşu genellikle bir şeyler nasihat eder.
Sayfa 412·Kitabı okuyor
Beşikten mezara dolandırıldığımızı biliyoruz.
102 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilinçli bir şekilde okuduğum ilk John Steinbeck kitabıydı, İnci. Okuyucuya ilk sayfalarıyla bir güneşin doğuşu gibi huzuru ekmişti... Bir halk düşünün bir tarafı zenginken diğer tarafında fakirlik boy sürüyor. Doktorların bile sağlık konusunu paraya döktüğü bir yer düşünün; işte orası La Paz kasabasıydı. Oğlunu kurtarmak için gittiği doktordan deva bulamayınca bir kanoyla çıkılan arayışın sonucuydu dev inci... Hem uğur hem uğursuzluk demekti. Herkesin gözünün önünde, kulaklarında adının çınladığı... Kitapta beni en çok etkileyen; 'Benim oğlum okumayı öğrenecek, kitaplar karıştıracak, yazacak da, yazmayı da öğrenecek. Oğlum sayılada da uğraşacak, onun bunları bilmesi bizi özgürlüğe kavuşturacak o öğrenecek, onun aracılığıyla bizler de öğreneceğiz.' cümlesiydi. Çünkü kerpiç evlerde yaşayamayan halk bilgisiz bırakılmıştı; bilgi öğrenenlerin doğrusu altında yaşamaya yüz tutmuşlardı. Onların doğrusunun doğru mu yanlış mı olduğunu, beşikten mezara kadar kandırılıp kandırılmadıklarının cevabıydı inci... İnci hem yaşam oldu hem de ölüm; hem umuttu hem huzursuzluk; hem hayallerdi hemde kabuslar...
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202344,6bin okunma
Bil istedim...
Vaktimiydi şu güneşin durduk yere doguşu Şafak vakitlerinde Her batmasında bir ömür tükeniyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.