Gölge ve Kemik kitabı ne kadar muhteşem ötesi bir kitap olmasa da yine de güzeldi. Şimdi size kitabın neden muhteşem ötesi olmadığından biraz bahsedeceğim.
Ama tabii ki ilk önce incelememi yine 2 bölüm şeklinde yazacağımı söylemem gerekiyor. Daha önceki incelemelerimden bilmeyenler için söylemek gerekirse ben incelememi spoilırsız ve spoilerlı
Öyle bir kitap düşünün ki seri hakkındaki bütün görüşünüzü değiştiriyor. Bu kitap işte öyle bir kitaptı...
Çok uzun konuşmayacağım sizi de sıkmak istemiyorum. Az ve öz konuşup incelemeyi bitireceğim. Çok karmaşık duygular içindeyim. Seriyi sevmesem de bu kitap bittiğinde kendimi boşlukta hissettim.
İncelememi yine spoilerlı ve spoilersız
İşte karşınızda, BookTok’un öve öve bitiremediği, çok sevdiğim birkaç yazarın müthiş yorumlar yaptığı o malum kitap!
Leigh Bardugo’dan Gölge ve Kemik. Yaşasın.
Şimdi böyle deyince çok güzel bir kitap okuyacakmışsınız gibi geliyor değil mi? Müthiş bir fantastik evren, inanılmaz derecede derin bir kurgu, düzgün karakterler vesaire vesaire…
y o k.
ö y l
Aşkınıyam. . .'ın yaptığı etkinlikde benim de yer almam için davet eden ve ricamı geri çevirmeyip bana kitap öneren arkadaşım https://1000kitap.com/nicelittledream'ya teşekkür ederim.
12 Eylül'de başlayan ve bir ay devam eden etkinliğin bitmesine rağmen kitabı daha dün bitirdim. Felsefe-din benim için biraz ağır olsa da severek
Şiir, her zaman için barışın bir parçası olmuştur. Şair, barıştan doğar.
Tıpkı ekmeğin undan doğması gibi. Katiller, onu yakmak, öldürmek ve parçalamak için şairi arar.
Hüzünlü bir parkın ağaçları arasında, katilin biri,
Aleksandr Puşkin ’i yaralayarak ölümüne sebep olmuştu.
Çılgın atlılar,
"Kim olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum!"
Uzun zamandır okuduğum en kötü kitapla karşınızdayım. Hani bazı kitaplar vardır ya, düşük beklentiyle başlarsınız ve yine de kitap sizin için koca bir hayal kırıklığı olur. Bu kitap da o türden oldu benim için.
Konuya geçmeden önce söylemek istediğim bir şey var, neden 2009-2013 arası
Serinin 2.kitabı dolayısıyla yazdıklarım spoiler içermektedir.
Serinin 2.kitabı dolayısıyla yazdıklarım spoiler içermektedir.
Serinin 2.kitabı dolayısıyla yazdıklarım spoiler içermektedir.
Serinin 2.kitabı dolayısıyla yazdıklarım spoiler içermektedir.
Serinin 2.kitabı dolayısıyla yazdıklarım spoiler içermektedir.
Serinin 2.kitabı dolayısıyla yazdıklarım spoiler içermektedir.
Güneşin elçisi Alina Starkov, Karanlıklar diyarındaki karmaşayı ardında bırakarak bambaşka topraklara doğru yola çıkar... (Arka kapak)
....
Geçmişimizi ardımızda bırakıp kaçmaya çalışsak da biz kendimizi de orada bırakmadığımız, yeni biri olmadığımız sürece geçmiş de bizim peşimizde gölge gibi gezecektir. Bu kitapta da Alina kendisine sırtını dönüp Malyen ile kaçar ama Karanlıklar Efendisi ve diğer kişiler peşini asla bırakacak gibi durmuyordur. En sonunda saraya döndüğünde artık bambaşka bir statü söz konusudur...
Çoğu kişi "ilk kitaba göre durgundu" , "ikinci kitap sıkıcılığı vardı" vs vs yazmış ama benim duygularım tamamen pozitif. Çok severek okudum. Buna en büyük etki kitaba yeni katılan Korsan gemisi kaptanımız oldu. Bence tamamen sürprizlerle ve beklenmedik olaylarla dolu bir kitaptı. Üçüncü kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum.
Kuşatma ve FırtınaLeigh Bardugo · Novella Dinamik Yayınları · 20194,523 okunma
Ürperir tabiat, üfleyince rüzgârı derin gök soluğu
Ulu ses dokununca çarka
Düşer ölümün gölgesi eşyaya.
Başlar eşyada hareket kurtulmak için kendinden
Daha öteye geçmek için arınmak gibi elbiseden
Yakalar ölümsüzlüğün sonsuz ipini
Sonra ses olur
Leigh Bardugo ‘ yla tanıştığım aynı zamanda Grishaverse serisinin ilk kitabı olan “ Gölge ve Kemik “ i az önce bitirdim . Doğrusunu söylemek gerekirse bu kitaba ve üçlemeye büyük bir beklentiyle başlamadım çünkü beni hemen hemen neyin beklediğini biliyordum ve tüm beklentilerimi “ Kargalar Meclisi “ serisi için saklamıştım . İyi ki de öyle
"O yumruk her şeye değerdi," diye cevap verdim ona.
" Ayrıca hiç kimse Güneşin Elçisi'ni vuramaz."
" Prensi yumrukladın, Alina. Sanırım vatana ihanetin yanına bunu da eklerler."
Etten saraylar kuruldu ovalarda
Kemikten kaleler
Ölüme bulaştıktan sonra çiçekler
iki nehir boylarında
Yalnızca kan koktu yazılan tabletler
Ninsun çoktan dönüşmüştü Nino'ya
Ve Nino'dan
Asur sarayı Ninowa'ya çoktan
Akıp gitmişti koskoca bin yıllar
iki nehrin aşksız ve ışıksız arasından
Urartulu dağ çiçeği gözlü kadınlar
Babilli nehir sesli genç kızlar
Ve Medyalı kargı bakışlı delikanlılar
insan yüzlü bir tanrıya kul oldular
Günün bir ölüm vakti
Asur elçisi önünde divan durdular
iki nehir boylarında çocuklar
Bir aşk gülünü bile
Dalında koklayamadan yok oldular
Geldik son kitabımıza... Nereden başlasam, nereyi taşlasam? Öncelikle SPOİLER uyarımı vereyim, malum bu üçüncü kitap. Bu biraz son kitap için biraz serinin geneli için kapsamlı bir yorum olacak, bilginize efenim.
Bu konuda his olarak çok iddialıyım. Elbette asla bilemem ama inancım şu yönde: İlk kitabı yazarken yazarın kafasındaki kurgu bu
"Beni neden yalnız bırakmıyorsun?"
"O zaman bende yalnız kalırım."
Bazı kitaplarda yan karakter başrolden daha fazla dikkat çeker, kötü karakter iyi karakterden daha sevilir ya.. İşte bu seri de tam öyle bir seri.
Gölge ve Kemikle seriye mükemmel bir başlangıç yapmıştık. Karanlıklar Efendisini daha ilk kitaptan çok sevmiş,