bir zamanlar aile ile yapılan kahvaltıydı bir çoğumuz için.
annenin yaptığı yumurta kokusu mutfaktan salona gelirken, ekmek almak için bakkala gönderilmekti pazar sabahı.
yolda dönerken ekmeğin ucunu yiyip, sizden erken kalkmış arkadaşlarınızın sokakta oynadığını görmekti ve onlara kahvaltıyı yapıp geliyorum sözü vermekti heyecanlı bir sesle...
büyümenin en kötü yanı da bu sanırım. pazar sabahları hep güneşli olmaz mıydı? öyle hatırlardık değil mi?
bu kasvetli, gri, sessiz ve soğuk pazar sabahından yazıyorum bu griyi...
özlüyorum çocukluğumu anıyorum gençliğimi.
istiyorum kaybettiğim huzuru, neşeyi... çocukluğuma dair ne varsa geri istiyorum bu pazar sabahı.
yine dönerken koparmak istiyorum ekmeğin ucunu,
subay traşı saçlarımı istiyorum, çocuk tenimi istiyorum... formamı istiyorum,
yere basınca topuğundan ışık çıkan ayakkabılarımı istiyorum
ben semt çarşısından aldırdığım o eşofman üstünü istiyorum yine...
benden aldığı ne varsa yılların, geri istiyorum hepsini bu pazar sabahı...