Hem ömrün kısa, hem de acınacak bir halin var.
Seni ben bu kara günler için doğurmuşum demek.
Sayfa 16Kitabı okuyor
Derler ki:"bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir."
Sayfa 77 - 10. Baskı jaguar yayınlarıKitabı okudu
Çünkü konuşamayacağınız, kavga edeceğiniz, birbirinizden ölümüne nefret edeceğiniz günler olacaktır ve eğer seni ona buradan, yüreğini gösteriyor, bağlayan bir şey yoksa ve, alnına dokunuyor, sizi sahiden birbirinize bağlayan bir şey bulamazsanız, asla huzurunuz olmaz. Ve burada öpücüklerin çılgınlığından ya da karşılıklı saygıdan söz etmiyorum; muhabbetten, her gece yatağın öteki tarafındaki kişinin elini tutabileceğini bilmekten söz ediyorum.
Sayfa 410 - Mundi Kitap, Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş.Kitabı okudu
Düş görürler geçip giderken günler,
Düş görürken onlar yazlar sona erer…
Sayfa 113
Bazı günler gerçekten de dün gibi hissettiriyordu. Bazı günlerse bir ömür önceymiş gibi hissettiriyordu.
Sayfa 283Kitabı okudu
Hiçbir şey sürekli geri çevrilip, reddedilmekten daha incitici olamaz. Bu, bizim sonsuz derinlikteki karşılıksız sevgi kaynağımızdan sabırla ve inançla beslenerek daha iyi günler görme ümidiyle yaşamamızı gerektirir. İçinde bulunduğumuz durum bizde hüsran ve çaresizlik yaratsa da ne olursa olsun sahayı terk etmememiz gerekir. Kollarımız açık bir şekilde beklediğimiz sürece, yolunu kaybetmiş oğlumuzun veya kızımızın bize geri dönme ihtimali oldukça yüksektir.
Sayfa 303 - Hep kitapKitabı okuyor
“Hepimiz böyleyiz işte.” diye düşünüyordu, “Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz. İşte Gülsarı da ağzı var, dili yok bir hayvan! Onu kim düşünüp hatırlayacak? Kimleri taşımadı sırtında, kimleri gururlandırmadı? Ama yaşlanıp bu hale gelince herkes unuttu onu. Şu haline bak zavallının… Ah o eski günler ah!
Sayfa 39 - Ötüken
•Dün, o günlerden şikayetçiydik.
•Bugün "keşke o günler geri gelse" diyoruz.
Selam dostlar,
Bugün size daha önce kalemiyle tanışıp sevdiğim bir yazarın yeni kitabıyla geldim. 
mehmet metinçerkez beyefendinin kaleminden #karşıyakaçernobil kitabının yorumuyla sizlerleyim.
Daha önce yazarımızın #tamarzi kitabını okuyanlar mutlaka hatırlayacaklardır. Gülçiçek'in Osman'ı gözünün nuru evladı İstanbulda Tıp fakültesini okur bitirincede ataması olana kadar köyüne döner. Köyünde ki gelişim onu sevindirirken aynı zamanda köylünün iyi niyetinin kullanılması zoruna gider her ne kadar bunu köylüye anlatmaya çalışsada başarılı olamaz. Bu arada #tamarzi kitabında geçen Osman'ın katşı komşusu olan Hayri'nin iyi niyetle saf duygularını istismar ederek elinden alınan altın tepsinin kalan hikayesinide alan kişinin başına gelenleride öğrendiğim için ayrı mutlu oldum(oh demedim desem yalan olur) Karadenizin bir köyüne tayini çıkan Osman büyük bir heyecanla geldiği hastanede günler geçtikçe umudu kırılır. Bomboş hastanede kendini geliştiremeyeceği için üzülen Osman Ankarada ki sevdiceğinin yanına gitmek ister tamda bu sırada nükleer santralin patlaması ve gazın yağmurlarla hava olaylarıyla ülkemizi gelecek söylentisi karadeniz halkının tedirginliği ve bu konuda yeterli açıklamanın yapılmaması karşısında halkın huzursuzluğunu ele alırken yazarımız araya Fadime ile Memiş'in tertemiz aşkını, Memiş'in derdini de anlatarak ayrı bir tat bırakıyor biz okuyuculara. Kitap hakkında yazdıkça yazasım geliyor ama birazda siz merak edin değil mi?
Kesinlikle sıkılmadan rahatlıkla ve keyifle okuyacağınız bir kitap benden tam not aldı ve size gönül rahatlığıyla tavsiye edilir.
