Kıbleyi ve caminin yerini ezbere bilip vicdanlarının yönüyle ilgili herhangi bir lokasyon bilgisinin bulunmadığı insanların ülkesinde yaşıyoruz.
Merhabalarrrr
Bu kitaba içinde geçen bu sözle başlamak istedim. Bunun gibi ince dokundurmaları zekice yapılmış, söylenmeyeni korkusuzca söyleyen, susulanı, görmezden gelineni muazzam bir şekilde anlatmış.
Düşündüren, sorgulatan; günümüz insanlarına, olaylarına eleştirel bir şekilde yer altı edebiyatı ve kara mizahi harmanyalayıp felsefik bir bakış açısıyla biz okurla buluşturmuş.
İlk defa bir kitabı okurken bu kadar güldüm diyebilirim. Gülmenin yanı sıra oturup düşündüm. Bir yandan hayatın içersinde akıp giderken kitaptaki sözler aklıma gelip daha çok güldüm. Ve bazen de sinirlendim. Kitap baştan sona bende duygu karmaşası yarattı.
İlk 100 sayfada altını çizmediğim yer kalmadı desem yalan söylemiş olmam.
Neyse kitabımızın konusuna gelecek olursak;
Kahramanımız kendini bir gün bir çöplükte bulur. Yanlış duymadınız çöplük… Ailesini, yaşadığı yeri terk eden; yapmış olduğu rasgele ve bazen de vurdumduymaz seçimler sonrasında farklı yerlerde, farklı insanlar ile hep bir olaylar içinde buluyor kendini. En başından en sonuna kadar yer yer kızarken bulup bazen de hak verirken bulacaksınız kendinizi.
Kara mizahi sevenler için harika bir öneri