Mutluluk/Kitap Yorumu
Zülfü Livaneli kalemini çok sevdiğim bir yazar. Daha önce birçok kitabını okudum fakat beni en çok zorlayan kitaplarından biri oldu Mutluluk.
Sebebi Dili değil konusuydu. Kendimi günümüz Türk dizilerinden birini izler gibi hissettim. Malum Türk Dizilerinde de hep bir dram, tecavüz, dayak yiyen kadın gibi ögeler bolca
Kitabın konusunu ve önemini bence kitabın sonundaki gibi bir durumla yüzleştiğimizde anlayabileceğiz. Günümüzdeki israfın maalesef haddi hesabı yok. Bu çok iyi bildiğimiz ama önemsemediğimiz bir konu olmakla beraber bu kitap farkındalık uyandırıyor.
Yalnız ben kitabı okurken günümüz Türkiye’sini, ailemi, arkadaşlarımı, komşularımı da gördüm. Buzdolabı vatandaşlarının diyaloglarında sağcı solcu tartışmalarını, yaşadıkları hayatta ailemde yaşanan kötü anıları nasıl aile içinde unutarak yaşamamız gerektiğini, kendi aralarındaki sınıf farkını gözetmelerinde arkadaşlarımı ve akrabalarımı gördüm. Kitabı okurken bir buzdolabına bir hayatıma gidip geldim. Gelecekte bu kitap okunduğunda gerçekten bu çağa ayna tutacaktır.
Tavsiye edebileceğimiz ve hediye olarak okullara, kütüphanelere gönderebileceğimiz bir kitap.
Ülkemizde gastronomi edebiyatında genç bir yazarın farkındalık aşılayan bir eser vermesi de ayrıca gurur verici.
Emre Turan’a sevdiği ‘yazma’ yolculuğunda başarılar diliyorum.
Kitabı bir arkadaşım vesilesiyle edinmiştim geçen yıl. Ölümü bu kadar yakından hissedince okumanin tam zamani olarak düşündüm.
Kitaptaki amaçlanan niyet gerçekten takdir edilesi. Ölümü dibimizde hissetmediğimiz şu günlük hayatta, ağızların tadını kaçıran Ölümü bolca anma sunnetine vesiledir kitap.
Anlatımı kolay anlaşılır bu bağlamda her yaştan
Günümüzün Müslüman'ı, her türlü siyasî, fikrî kavrama İslâm'ın kıstasıyla bakmak yerine, İslâm'a İslâmdışı dünya görüşlerinin kıstasıyla bakmaya alıştırılmıştır. Böyle olunca bir kavramın küfür menşeli olup olmadığına bakılmıyor, fakat o kavramın İslâm'da nasıl bir yer tutması gerektiği hususu araştırılıyor.
Günümüz Müslüman ülkelerinin her birinde, böyle farklı farklı tabular oluşturulmuştur. Bazı ülkelerde sosyalizm tabu sayılırken, bazılarında milliyetçilik tabu haline getirilmiştir. Böylece, ülkelerin birinde İslâm'a sosyalizmin gözlüğüyle bakılırken, diğerinde nasyonalizmin gözlüğüyle bakılabilmektedir.
Diyebiliriz ki, dünyada kavram keşmekeşinden doğan zararlardan payını en çok alanlar Müslümanlardır. Müslümanlara kendilerine ait terimlerin asal anlamı unutturulmakla kalmamış, bir de bu terimler saptırılarak kullanılmıştır. Bu yaygın, fakat yanlış ifadelerin hesabı belli değildir.
Gençler, okuldan sonraki saatlerden yatma vaktine kadar kendilerini internetle meşgul etme konusunda ustalar. Elbette bir TikTok veya Instagram hesabı olmadan önce de gençler kendilerini başka şekilde meşgul ediyordu ancak sohbetlerini, dışarıda vakit geçirirken yüz yüze yapma ihtimalleri daha yüksekti. Dışarıda geçirilen vakitlerin pek çoğu amaçsız gezmeler gibi görünebilir ancak yaptıkları şey, deney yapmak kadar önemliydi.Çünkü becerilerini deniyorlardı. Bugünkü çocukların kaçırdığı gerçek etkileşimle, sosyal becerilerde başarılı ve başarısız olmayı yani hayatı deneyimlemeyi öğreniyorlardı. Ancak günümüz gençleri, iletişimlerinin çoğunu yüz yüze değil, ekrana bakarak yapmayı öğreniyorlar.
Günümüz dünyasında farklı harcamalarda milyar dolarların hesabı yapılmazken, sayıları milyonları bulan, birçoğunun sebebi açlık olan çocuk ölümlerine engel olunamamaktadır.