Anaksimandros ve başkaldırının erdemleri Rovelli’ye göre kesinliği kabul etmeme kabiliyeti sayesinde bilim dünyaya her defasında yeni bir gözle bakabiliyor. Başkaldırının nasıl bir erdem haline gelebileceğini ve eleştiriye açıklığın yaratıcı sonuçlarını hatırlatmasıyla bile okunmayı hak ediyor Miletli Anaksimandros MÖ 6. yüzyılda her şeyin
Düşünülesi...
Zamanın akışı içinde insanlık, bilimin ellerinden gelen darbelerle iki kez, naif öz sevgisinin incinmesinin acısını yaşamak zorunda kalmıştır: Birincisi, dünyanın merkezi olmadığını, akıl almaz büyüklükte bir dünyalar sistemi içinde sadece bir nokta olduğunu anladığında… İkincisi, biyolojik araştırmalar özel yaratılmışlık ayrıcalığını elinden alıp soykütüğünü hayvanlar alemine düşürdüğünde (Evrim teorisi) Üçüncüsü ancak insanın megalomanlığı ve en ağır darbesini, egonun kendi evinin efendisi olmadığını ve zihninden bilinçsizce geçen kıt bilgi ile yetinmesi gerektiğini ispatlamaya çalışan günümüz psikolojik araştırmalarından alacaktır.
Sayfa 136 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türk adıyla anılan ilk devleti kuran Gök Türkler
Bilindiği gibi tarihte Türk adıyla anılan ilk devleti kuran Gök Türkler, tarihimizde bu özelliğinden dolayı seçkin bir yere sahiptir. Yaklaşık iki yüz yıl süren bağımsız tarihleri boyunca Gök Türk Devleti'nin dayandığı boy sistemi iyi incelendiğinde daha sonraki asırlarda kesintisiz devam ederek, günümüz Türk Dünyasına ulaşan bir köprü olduğu anlaşılır. Gök Türk tarihinde zaman içerisinde değişik isimler ve organizasyonlara bürünen bir boylar kompozisyonu söz konusudur. Bu kompozisyon başka bir deyişle boyların dağılımı ve hareketlenmesi Gök Türk Devleti'nin 745'te yıkılışından sonra da devam etmiş, hatta göçlerde başrol oynamış, nihayet günümüze ulaşmıştır.
Günümüz dünya sistemi ayrımcı ve hegemonya tesis edici eksende işlemektedir. Bu yüzden sistemin kendine can veren ayrım gütme ölçütlerini bozan (kendi ayrım ölçütlerini muteber kılan; diyelim ki helal-haram ayrımını gözeten) her oluşum sistem karşısında bir dış zorlama özelliği kazanacaktır. Aynı şekilde sisteme mahsus kar(kazanç) motifinin geçerli olmadığı bir değerler skalasına sahip olmak da Hegemonya eksenini kıracatır.
Atatürk’ün dine karşı gösterilmesinin, içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyası açısından da çok tipik bir anlamı vardır. Gayet iyi bilmekteyiz ki İslam’ın gerçeği, bugün Ortadoğu’daki siyasal ve yönetimsel yapılanmalara izin vermez. Bunlara Kur’an’dan onay alamazsınız. Çünkü Kur'an yönetimde bey at (sosyal mukavele) ve şûra (yönetenlerle yönetilenlerin karşılıklı denetimi) sistemi getirmektedir. Bunun günümüz diliyle ifadesi laik-demokratik sistemdir. Kur'an, krallık sistemlerini fesat ve zulüm sistemleri olarak nitelendiriyor. Bu demektir ki, Kur'an laik bir yönetim sistemini öne çıkarıyor.
İyi bir kitap
Mehmet Akif Ersoy İstiklal marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy… “Kahraman Ordumuza” başlığı ile kurtuluş savaşından çıkmış bir millete bu adla şiirini hediye etmişti. Şiirini safahat adlı kitabına koymamıştı. Bunun nedeni kendine sorulduğunda: “Bu benim değil, milletimin malıdır.” Diyordu. Bu marşı yazan şair, sadece yazmamakla kalmayıp bunu bir
Reklam
399 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.