....
Neden “Sosyalizm” ?
Albert Einstein, Mayıs 1949:
Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi?
Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum.
Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım.
Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
....
Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK
Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır.
Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur.
Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır.
İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Seçime Dair
Hamd göklerin yerin ve ikisi arasındakinin sahibi olan Allah'adır. İnsan kafasını kaldırıp gökyüzüne bakmaz mı yıldızlarla nasıl süslendiğine, Ay'a, Güneş'e, gece ve gündüzün nasıl bir birini kovaladığına bunlarda bu düzende bir eksiklik mi var! Dağlara bakmaz mı insan nasıl görkemli ve yerinde olduklarına, bulutların havada süzülüp
Hediye
Buradan hediyeleşelim istiyorum, tabii ki kitap hediyeleşmesi. Ne dersiniz? Nasıl gerçekleştiririz? Fikri olan var mı?
Ödünç okuma sistemi gibi bir şey de olabilir; elimizde olmayan kitabı ödünç alır, olan kitabı ödünç veririz.
Günümüz koşulları için fazla mı idealist düşünceler bunlar ne dersiniz?
"Birkaç arkadaş bana hayatın amacı var mı diye soruyorlar. Bazıları 'hayır' diyor, bazıları da metafizik kurallarına gömülüyorlar. Beni affetsinler ama, onların yaptığı zihin jimnastiği, felsefe oyunlarıdır.
Burada size hayatın anlamı olduğunu açıklayacağım; o amaç insanın yükselişi ve kusursuz mutluluğudur. Mademki varım, o zaman bir amacı izleyeceğim. Günümüz iğrenç kapitalist sisteminin baskısı altındaki kitlenin bir amacı var. Hükmeden, köleleştirici sistemi kaldırmak, kusursuz bir insan gibi yaşamak için, gerçek özgürlük, eşitlik ve mutluluk içeren bir sistem sağlamak. Buna itiraz edenler, evleri yanarken aileleri ile birlikte yok olmak üzere olan ve fakat evinin kaç tuğla ile yapıldığını, toprağının nasıl oluştuğunu, neden yangının alev ve alevin de duman çıkardığını düşünen adamlara benziyorlar."
Neden çağdaş bilimkurgu anlatıları, eski bilimkurgu anlatılarında olduğu gibi gelecek hakkında gerçekçi, heyecan verici hissettirmiyor? Günümüz teknolojilerini, mekanik bir sistemi algılayabildiğimiz gibi algılamayı beceremediğimiz için mi gerçek üstü hissettiriyor? Bu gerçek üstü his, kurgu yazarları ve okurları nasıl etkiliyor?
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_
_İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır.
_1-Taş devri_
_a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Agarta-Şambala, Anunnaki, Elohim
_Agarta, tanrısal üstün ırk Aryanların yaşadığı iddia edilen yer altı imparatorluğudur. Başkenti ise Şambala’dır. Agarta iyiliği, Şambala kötülüğü temsil eder. Dünyada yaşanan tüm olayların Agarta-Şambala mücadelesinden ibaret olduğu iddia edilir. Agarta, teozofik ve ezoterik kaynaklara göre önceki devrenin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.
_Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin.
_Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz.
_Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir.
_Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal