Kaan Murat Yanık’ın okuduğum ilk kitabı ve benimde yazarın okuduğum ilk kitabı. Diğer kitaplarını da aldım sırayla okuyacağım.
Spoiler—
Butimar günümüzde yaşayan bir psikiyatrın hayatıyla başlıyor. Doktorun hayatını okumak çok zevkliydi açıkçası. Kendisi değişik bir şahsiyet. Farklı uğraşları var. Bir tanesi de rüyalara hükmedebilmek. Bunun için bazı araştırmalar yapıyor. Bir gün bir hastası doktora, dedesinin mektubunu bulduğunu ve kendisine bu mektubu vermesi gerektiğini söylüyor. Doktor mektuptan çok etkileniyor. Ve derin bir uykuya yatıyor.
Kitabın ana konusu doktorun rüyasıymış. Açıkçası burda bu klişenin olmasını istemezdim. Ve hem doktora hem de geçmişte yaşayan Yusuf’a ara sıra geçişler olsun isterdim. Filmlerdeki gibi aaa hepsi rüyaymış klişesi pek hoşuma gitmedi.
Yusuf’un hikayesi Ermenistan’da geçiyor. Osmanlı’nın son zamanları. Sürgünler, Rusya’nın işgali, medrese eğitimi, işbirlikçi gerici hocalar, ihanet eden köylü, masalsı güzellikte kızlar, simya ilmi, ve masum bir insanın zengin olabilmek uğrana her şeyini kaybettiren hırsı anlatılıyor. Yusuf’un hikayesi mutlu sonla bitmiyor. Tabi bu hikaye bitince, doktor uyanıyor. Çok uzun bir rüya. Doktor uyandıktan sonra, rüyasında ki pek çok temayı aslında bilinçaltında tuttuğu etrafında ki pek çok eşyadan aldığını anlıyorsunuz.
Kitabın dili akıcı ama ara ara farsça, arapça kelimeler var. Hızlı başlıyor, ortalarda biraz yavaşlıyor, sonu ise vurucu bir şekilde hızla okudum.