Günümüzde de değişen bir şey yok
“ Biz gençler için ülkülerin sarsıldığı, yerle bir edildiği, in­sanların en kötü yanlarını ortaya vurduğu, doğru yol­dan ayrıldıkları, Tanrı inancının zedelendiği böyle bir çağda ayakta durabilmek, kendine çizdiği yola bağlı kal­mak çok daha güç. ”
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
Albert Einstein, "Evrim, herhangi belirli bir anda, akla uygun yapılar içinden yalnızca birinin, daima ötekilerden kesinlikle üstün olduğunu kanıtladığını göstermiştir" demişti. Ama bu, Phaedrus için inanılmaz derecede zayıf bir yanıttı. "Herhangi belirli bir anda" deyimi gerçekten sarsmıştı onu. Yoksa Einstein aslında
Sayfa 118Kitabı okudu
Günümüzde de değişen pek bir şey yok!
Halkın kasten yoksul ve cahil bırakıldığını söyledi. Arada dürzüler, ahmaklar falan diye küfürler yağdırdı. Korkuyla kapıya baktığımı anımsıyorum. 'Korkma korkma' dedi. 'Ben kendi yüzlerine de söyledim bunları!'
Sayfa 138 - Talip Apaydın
Reklam
Günümüzde de de değişen bir şey yok :D
Tuhaf dostluklar vardır: İki dost birbirini paralamaya hazırdır, ama yine de yaşam boyu birbirlerinden ayrılmazlar.
Sanayi Çağından bu yana değişen bir şey yok anlaşılan !
Hayır hanımefendi, tekrar söyleyeyim, işler böyle yürümüyor ve ayrıca kumrular gibi cıvıldaşacağımı aklınıza bile getirmeyin. Günümüzde hanımefendi, evin reisi erkektir ve aile terbiyesi almış iyi bir eş kocasını memnun etmek için her şeyi yapmalıdır. Ama günümüz sanayi çağında romantik duygular pek hoş karşılanmıyor hanımefendi; Jean - Jacques Rousseau’nun zamanı geçti. Örneğin kocanız işten eve aç geliyor, “Hayatım, atıştıracak bir şeyler, bir kadeh votka, bir parça ringa balığı yok mu?” Siz de hanımefendi, votka ve ringa balığını hazırlamış olmak zorundasınız. Kocanız bunları afiyetle atıştıracak ve yüzünüze bile bakmadan şöyle diyecek: Hadi çabuk mutfağa koş, akşam yemeğini hazırla ve belki, o da belki, haftada bir kere sizi öpecek ve bu da öylesine, kayıtsız bir öpücük olacak... İşte bizim evliliğimiz de böyle olacak hanımefendi!
Sayfa 170Kitabı okudu
Günümüzde de değişen bir şey yok
Burada şunu belirtmek gerektir ki, Osmanlı ülkesinde vakıfların çoğu, servet ve akar sahiplerinin servetlerini kendi soy sopuna tahsis etmeleri için en güvenilir araç olarak kullanılmıştır.
Sayfa 109 - Türkiye İş Bankası
Tekasür, Kur'an'daki 102. surenin adıdır. "Sayısal çokluk anlamına geliyor. Dönemin Arapları, çoklukla övünürlerdi: çocuklarının çokluğuyla, mallarının çokluğuyla, develerinin çokluğuyla, kabilelerinin cokluğuyla, atalarının çokluğuyla... Kur'an bunun yanlış bir tutum olduğuna işaret eder. Pek çok yerde, çokluğun değil, doğruluğun önemli olduğunu söyledikten sonra, şu çarpıcı uyarıyı yapar: "İnsanların çoğuna uyarsan seni yoldan çıkarır" (En'am Suresi:116) Günümüzde de değişen bir şey yok. Sayılar, en önemli algi yönetimi ve manipülasyon aracı olmaya devam ediyor. Algı yönetmenleri, bir satış tekniği olarak, "bu ürünü herkes alıyor" argümanına sık sık başvurur. Ürünün çok satılması, "iyi" olduğunun bir kanıtı gibi sunulur. Çünkü insanoğlunun "çoğunluğum yanında olmak" gibi bir zaafı bulunmaktadır.
Sayfa 100
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.