.... Dünden Bugüne Bugünden Yarına...
.... Sonuç olarak Osmanlı Devletini parçalamak için büyük güçler tarafından uygulamaya konulan Ermeni merkezli politikalar ile günümüzde hem Türkiye'yi zayıflatmak hem de uluslararası alanda zor durumda bırakarak kendi politikalarını uygulamak için denenen yöntemlerin sanki bir karbon kâğıdının ikinci kopyası kadar birbirine benzediği dikkat çekmektedir. Bu çalışma, sahadaki oyuncular ile onları geri planda yönlendirenlerin farklı odaklara mensup çıkar grupları olduğunu ortaya koymuştur. Bu karbon kâğıdı siyaseti, bin yıldır aynı topraklarda yaşayan ve kültürel değerleri birbiriyle çok kaynaşan halkları, yapay oluşumlarla kendi ulusal çıkarları çerçevesinde, amaca ulaşmak için her şeyi mubah gören bir anlayışla birbirine düşürerek ayırmaya çalışan küresel aktörlerin başarısız olmaları için tarihten dersler çıkarılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Genlerinde, Dnasinda İsrailoğulları olan bir Kadın, Erkek günümüzde ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Yahudi,...vb. kimliklere bürünsün atalarının yolu ne ise onu yaşatır.... Tevbe edip Lutun yolundan giden bir kavmin torunu da istediği kadar harama, zinaya yönelmeye çalışsın atalarının kanı buna izin vermez...Tevbe edip hidayete ermenin bile her Hristiyana, her Yahudiye, her Müslümana nasip olmadığı gibi...Otu çek köküne bak...Kök dediğimiz şey atalarımız atalarımızdan bize sadece Toprak miras kalmıyor ahlar, veballer, haramlar, günahlar, sevaplar, tevbeler herşey. Kuran'dan sonra neden kitap inmedi diye düşünüyordum ama artık düşünmüyorum çünkü Tevrat, Zebur, İncil ve hepsinin en güncel versiyonu Kuran incelendiğinde bizler Kutsal kitaplardaki atalarımızın yaptıklarını tekrar edip duruyoruz, yani kısaca tarih tekerrür ediyor...Lut Kavmini, o, bu Kavmini Kuran'da İncil de Tevratta, Zeburda aramayı bırakıp kendimize, ailemize, yaşadığımız kültüre, coğrafyaya, insanlığa baksak şöyle bir algıları, gözleri açsak Kutsal kitaplardaki haramları yapıyoruz... İsrailoğulları dediğimiz kavim İsrail'de değil dünyanın her yerinde ve Türkiye'de farklı inançlar altında atalarının izinden yolundan gidiyor... Bugün her gördüğün Müslüman müslüman değil, bugün her gördüğün Hristiyan Hristiyan değil, bugün her gördüğün Yahudi Yahudi değil...Bu üç dinin mümini ataları soyu mümin olanı ne yaparsan yap sen harama, zinaya, günaha çekmezsin çünkü kan, genler, ölü sandığımız soy buna izin vermez...
Reklam
Kur'an, İncil, Tevrat kısaca Allah'ın emirleri ve tarih tekerrürden ibarettir misali: 👉Lut Kavmini yok eden günah ne ise 6 Şubat depremini yaşatan zelzele birbirine ne kadar benziyor. Tell el-Hammam diye bilinen arkeolojik bölgede yaşanan bu yıkımın İncil’de, Tevrat’ta ve Kur’an’da bahsi geçen Lut kavminin hikayesine ilham verdiği düşünülüyor. Kutsal kitaplara göre Lut kavmi, aile içi-akraba arası ilişki, zorla cinsel ilişki ve fuhuş gibi günahları nedeniyle helak edilmişti. 👉Hz.Musanin Tur Dağına çıkması ve İsrailoğullarının İneğe tapması ve günümüzde İneğe tapan Hindistan vesaire coğrafyaları düşününce Kur'an-ı ister Hristiyan, ister Müslüman, isterse Yahudi okusun sonra dünyayı bir etrafını gözlemlesin.... Kur'an hükümleri her zerresiyle yaşıyor... İsrailoğulları bugünün İsrail'i değil Türkiye topraklarında Zina, Fuhuş,...vb. haramın her türlüsünü yapanlar...Bence biz Müslümanlar Kur'an'ı arapça okumak yerine tefsir okuyup anlasak daha iyi olucak...Lut Kavmini, Musa'nın Kavmini yok eden günahları icraa edip Müslümanım diyen kişiler İsrailoğullarının yaşayan devamı değilde nedir? Mümin bir Yahudi, mümin bir Müslüman, mümin bir Hristiyan zina vb. ilişkilere koşmaz, harama koşmaz, mümin nefsine hakim olandır, mümin helali çoğaltandır... İsrailoğullarını İsrail'de, ABD'de aramak yerine bulunduğunuz yerde arayın... Kur'an her hükmüyle yaşıyor ve biz onu sadece hikaye kitabı gibi okuyoruz oysa kuran yaşayan bir canlı.
17 Ağustos 1999 yılında Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde yerin 4 km derinliğinde 7,6 büyüklüğünde etkisi uzun yıllar devam eden deprem meydana gelmiştir. Neredeyse 20 milyon kişinin depremden farklı şekillerde etkilenmesi 'kent depremleri niteliği taşımasına neden olmuştur. Marmara Bölgesi'nin tamamını etkileyen deprem günümüzde Marmara Depremi olarak da bilinmektedir. Türkiye'nin önemli sanayi kentlerinden biri olan Kocaeli'nde büyük çapta endüstriyel kayıplar yaşanmıştır. 80000'den fazla yapıda meydana gelen hasar ve 17000'den fazla kişinin hayatının son bulması depremin Türkiye tarihinin en büyük depremlerinden biri olarak anılmasına neden olmuş hatta tüm dünyada yankı uyandırarak ulusal ve uluslararası çapta çeşitli yardımlarda bulunulmuştur. Ayrıca Gölcük kıyı şeridinde değişimler meydana gelmiş ve denizi doldurmak suretiyle kazanılan alanlara inşa edilen yapılar sular altında kalmıştır.
Sayfa 32 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
184 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Kalemin kıvraklığı
Gençlik Türküsü, Tarık Buğra'nın 1960'lı yılların Türkiye'sini anlattığı yazılarından oluşan hacimsiz denecek bir kitap. Eser hacimsiz olmasına rağmen konu çeşitliliği bir hayli fazla. Tarık Buğra, burada sanattan siyasete, eğitimden toplumsal problemlere değin bir yığın konu üzerinde kalem oynatmış. Yazıların ekserisi çok sert eleştirilerle dolu. Tabiri caizse onun kaleminden nasibini almayan kalmamış. Doğru bildiğini söyleyen, günün adamı olmak yerine kendi hakikatlerinin adamı olmayı tercih eden cesur bir şahsiyet. Günümüzde hasretini çektiğimiz- hangi görüşten olursa olsun- türden bir kalem. İyi ki yazmış.
Gençlik Türküsü
Gençlik TürküsüTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 20219 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
Var mısın?
……………………………………………………………………… Doğan Cüceloğlu, biliyoruz ki birçok bilimsel makalesi bulunan bir psikolog ve aynı zamanda çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji seminerleri yapmış bir iletişim psikolojisi uzmanıdır. İnsanın kişisel olarak gelişimine katkı sağlayabileceği ve farkındalık kazanabileceği kitaplarıyla, Türk insanının düşünce,
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,5bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.