1940larda ki sosyalizmi ele almaktadır. Kitap kahramanlarını insanlar üzerinden değil hayvanlar üzerinden ele almıştır. Kitabı bitirdiğim zaman tek düşündüğüm şuydu " İnsanlar hiç mi hiç değişmiyor? "kitapta sıkça vurgulanan "Yedi Emir" apaçık bir din eleştirisi, "On emir' i" bilmeyen yoktur sanırım? Sanırım kitabı en iyi anlatmam için en geniş kavram bencillik olacak. Çünkü kitapta geçen her 'kötü davranış' bencillikten doğuyor. Domuzlar tarafından oluşturulan sisteme bir başkaldırış var. Çünkü insanlar -kitaptaki haliyle hayvanlar- benliklerine dokunan dogmalıktan nefret ediyor. İsyan başlarken baştaki domuz -yani Napolyon- herkes eşit olacak diyor, çiftlikteki hayvanların başlangıç için tek gayeleri bu. İsyanı kazanınca ise - o meşhur söz- "eşitiz ancak biz daha eşit olmalıyız" düşüncesi boy gösteriyor. Napolyon kendi çıkarları için sürekli yayımladığı 7 emiri değiştirip duruyor. İşin özü ne mi oldu? Çok çabuk unuttuk ülkede olanları. Unutmak ve kanıksamak en sevdiğimiz şeyler oldu. X kişi ne yaparsa yapsın her zaman haklıdır kafasından çıkmadığımız sürece bize her yer Hayvan Çiftliği olacak.
Günümüzü anlatan bir kitap.Yıllar yıllar öncesinde yazılmış olsa da…!
Toplum yaşasın diye bireyin telef olduğu toplumsal bir çağda olduğumuza inandırmak istiyorlar bizi; oysa biz, tiranlar yaşasın diye telef olan bir toplum görmek istemiyoruz.
Bir çift lastik ayakkabı, bir şemsiye sahibi olmak herkese nasip olan şeylerden değildi. Ne var ki herkes komşusuna nasıl olursa olsun üstün olmak hevesindeydi.
Edebiyatın hemen her türünde kitaplar yayınlanmış olan Tahsin Yücel çoğu zaman ilgiyle okuduğum ve saygı duyduğum bir kalem; gel gelelim özellikle eleştiri ve kuram kitaplarındaki inanılmaz ağır dil ile kelime seçimleri ile barışamadım gitti. Kendi içinde kendinden olanları eleştirmede cimriliği bilindik sol cenaha dönük ironi yüklü eleştirileri
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK
Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu
Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum.
Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Hakan Günday kitabı, Zamir’in doğumundan günümüze kadar olan sürecini ve 24 Aralık-31 Aralık tarihleri arasını kapsayan günümüzü anlattığı kısımlardan oluşmaktadır. Bir bölüm Zamir ve ailesinin geçmiş hikayesi, bir bölüm 24-31 Aralık arasını anlatarak kurguyu geliştirmiştir. Geçmiş dönemleri anlatan bölümlerde Zamir’in doğumu, ailesinin
Not: Bu eserin incelemesine nasıl başlayacağıma bir türlü karar veremediğim için biraz karışık bir inceleme olabilir.
Tarihi araştırmanın bir çok yolu vardır. Bu araştırmaların değer kazanması da öncelikle kaynakların sağlamlığıyla ölçülebilir. Özellikle daha uzun geçmişe gittikçe, kaynak azlığı yüzünden, arkeolojik kanıtlar daha fazla önem
İnsan olmak başka iş, insanlık başka iş.
Günümüzü ve yaşadığımız dönemi çok iyi anlatan bir söz aslında değil mi ?
Mükemmeliyeti ararken kendimizi kaybediyoruz.
İnce Memed 2, Yaşar Kemal
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,2bin okunma