Gerçekten de bir sır var mı?
Bu eşsiz, her birimiz için farklı, tuhaf yolculuktaki rastlantıların, karşınıza çıkan beklenmedik insanların, birdenbire gittiğiniz yolu değiştiriveren olayların ve her kim olursanız olun, dünyanın neresinde olursanız olun, aslında bir gün daha, bir saat daha hayatta kalabilmek için verdiğiniz o bilinçsiz çabanın içinde yer alan bir sır...
Sizi buradan alıp artık bütün kaygılarınıza, korkularınıza, telaşlarınıza, kimi zaman bir an durup da hissettiğiniz o sonsuz yorgunluğa son verecek, tıpkı çocukluğun uyku saatleri gibi güvenli, huzurlu ve sessiz bir an'a sonsuza dek taşıyacak bir sır var mı?
Galiba bütün bu kitapların arasında amcamın en çok okudukları, günün birinde olmadık bir yerde olmadık birşeyi bulmak uğruna yaşadığı hayatı bırakıp yollara dökülen insanların hikâyeleriydi.
Bir bilinmezin peşine, en yüksek dağların zirvesine, arzınm merkezine, duyulmuş ama henüz görülmemiş ülkelere, kayıp adalara, denizler altına ya da uzayın boşluğuna...
Günaydın...
Belki de günün en huzurlu saatleri bu zamanlar….
( çünkü herkes uyuyor ve ben düşünüyorum…)
Hayallerinizin gerçekleşmesini sağlamanın en iyi yolu, uyanmaktır.
Paul Valery
SAHİLDE KAFKA, H.Murakami
BİR LANETLİ KEHANETTEN KAÇIŞIN ROMANI: 
Sahilde Kafka
Yunan Miti Oidepus’tan hareketle çantasını sırtına vurarak yola koyulup evden kaçan ‘’Dünyanın En Sert 15’lik Delikanlısı’’ – Kafka Tamura’nın
sevginin en temiz hali sadakatli olanı ise
günün en temiz hali de sabahın ilk ışıklarıdir
sadakat sevgiyi ayakta tutan temeldir..
ihanetten yana en küçük bir şüphe düştüyse yüreğe; gün artık ikindi