Gurbet kuşları romanı köyden şehre göç eden insanların büyük şehirde tutunma ve var olma mücadelesini gözler önüne serer.Bu doğrultuda köylüsü Gaffur'dan gelen İstanbul'da iş olduğuna dair yazmış olduğu mektuptan 3 sene sonra İflahsız Yusuf'un oğlu Mehmet, İstanbul'a gelir.Yazar Mehmet'in İstanbul'a geldikten sonra yaşadıklarını, köylüsünün kendisine nasıl sırt çevirdiğini, büyük şehirde kimsesizlik, barınma sorunu, işsizlik gibi sıkıntılarla dolu süreci eserinde güzel bir şekilde kahramanının bakış açısından yansıtır.
Gurbet KuşlarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,069 okunma
Orhan Kemal'i Murtaza adlı eseriyle tanımıştım. İnsanı hem güldüren hem de hüzünlendiren trajikomik toplum olaylarını tüm gerçekliğiyle anlatan bir kalemi vardır. Bu kitaptada insanların köyden göç ettiği büyük şehirde gerek fiziksel gerek ruhsal değişim yaşaması ilgimi çekti.
Gurbet KuşlarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,069 okunma
"Teknolojik gelişmeler mesafeleri silip süpürdükçe, gurbet de tıpkı mektup, firak ve hicran kelimeleri gibi yavaş yavaş kullanımdan düşüyor sanki. Artık kimse gurbete çıkmıyor, onun yerine A şehrinden kalkıp B şehrine gidiyor.
Haydarpaşa Garı o gece, sabahleyin gara çığlık çığlığa girip rayların üzerine serilekalacak bu trenlerden,bu " Kuşluk trenleri"nden birini bekliyordu. Bundan öncekiler gibi bu da gelecek,raylarda serip kalacak, fötr şapkalı,tayyörlü, mantolu karşılayıcıları olmayan kara, kuru, sevimsiz "Gurbet kuşları" , Haydarpaşa Garı'nın yabancıya çok muhteşem gelen, çekinme, hatta korku veren yüksek çatılarıyla büyük yapılarına hayran hayran bakacaklardı....
Eşine duyduğu sonsuz sevgi ve güvenle İran'a giden gurbet gelini Meltem Vural'ın İran'ın yaşam şartlarını görünce ve buna dayanamayacağını anlayınca vatanı Türkiye'ye geri dönme (kaçış aslında) çabalarının anlatıldığı gerçek yaşamdan kaleme alınmış kitapta bazı satırları inanamayarak okudum. İnanmak istemedim. Kitapta Meltem Vural'ın dediği gibi "güzel koşullarımızın değerini onları kaybetmeden bilmek lazım."
Garibiz; her yerde, her şeyin içinde ve herkesin ortasında garibiz... Vatanımız burası sanmayın!.. Ve bu gurbet Allah hasretinden başka hiçbir şey değil... Her şeye ve herkese uzaklığın da aks-i davası o, Allah... Yakın olan O, ama biz farkında değiliz...
Bir adamın oğluna yazdığı şarkının sözleri
"Gam keder elem tasa gurbet hasret dertler geçer gider elbet
Bir merhaba acı kahve hatır sorma ve dostluklar yaşar elbet
Sımsıkı sev sen sevmeyi
Bazen almadan da vermeyi
İstanbul şehri malın olsa
Ölümden öteye köy yok ya
Gün olur devran döner akar seller kalır kumlar kavuşuruz
Eser yeller yağar karlar gelir bahar açar güller koklaşırız
Sultan Süleymana kalmamış
Ha babam dönen şu dünya
Babanın tapulu malı olsa
Kefenin cebinde yer yok ya
Papazın eşşeğini kovala dur
Ali'nin külahını Veli'ye uydur
Aldat dur aldan dur
Oğlum hayat bu mudur
İşte ağaç işte deniz işte toprak işte hayat budur oğlum
İşte eller işte emek işte ekmek işte hayat budur oğlum
Başını dik tut hiç eğme sen
Aklına ve yüreğine güven
Çağını bil çağına yakış
Güzelliklerle yarış"
Gam, keder, elem, tasa, gurbet
Hasret, dertler geçip gider elbet
Bir merhaba, acı kahve, hatır sorma ve
Dostluklar sürer elbet.
Sımsıkı sev sen, sevmeyi
Bazen almadan da vermeyi
İstanbul şehri malın olsa
Ölümden öteye köy yok ya.
Gün olur devran döner,
Akar seller kalır pullar, kavuşuruz
Eser yeller, yağar karlar,
Gelir bahar, açar