Şiir okumak öyle rastgele bir eylem değildir...
84 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Kim ne derse desin ben çoğu zaman şiir okumalarımı romantize eden biri oldum. Bir romanı metroda ayakta giderken de okuyabilirim. Ders arası tenefüste, koridorda hatta. Yatağın içinde. Tüm kalabalığın ortasında. Gürültüde... Ve yemek yerken bile... Ama şiir öyle mi? Mum ışığı lazım şiire. Yanına da çiçekler... Sıcak bir kahve...Ya da bir yolculuk cam kenarında trende ya da vapurda. Hiç olmadı bi deniz kenarı lazım. Gün batımı da güzel yakışır şiire... Ve tabi yağmuru da unutmamak lazım. Sonra şiirin de yaralarına dokunması lazım. Bizdeki anlamı olmasa, derinliği, anısı, hatırası ya da en kötü hayali olmasa, kafiye midir şiiri şiir yapan? Karısı Hatice'nin vefatının ardından geride kalanın her gün ölüş halini ne güzel anlatmış Şükrü Erbaş. Ölüm işte çoğumuzun ortak paydası. Şiiri şiir yapan bu acı... Sanki Şükrü Erbaş kendi acısını değil de bizimkini yazmış gibi. Kimseye söyleyemediğimiz, tarif edemediğimiz duygularımızı görmüş de kelimelere dökmüş gibi. Üstümüzdeki örtüyü almış da bizi çıplak bırakmış gibi... Üç gündür Şükrü Erbaş şiirleri okuyup üç gündür onunla birlikte ölüyorum... Ah ne olacak bu bizim ölüş halimiz...
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201614,9bin okunma
"Edebiyatçının eseri kalır, okuyucu ise ölür... Okudukça zevkleriniz incelir, daha tuhaf, daha rafine kitaplara, yazarlara el atmaya başlarsınız, bu meşgale sırasında muhtemelen hayat gailesi bakımından dibe doğru kaymaktasınızdır... Okuduklarınızı, müstesna olduğunu düşündüğünüz satırları birilerine anlatmak istersiniz, zira şahsa mahsusun hazzı kısa sürer, ömrü uzun olan paylaşmaktır... Fakat ortalığı her zamanki gibi kaba saba kelimeler, düşük cümleler işgal etmiştir, o gürültüde kimse sizi duymaz... Okumak hem bir hayat başarısızlığının, ki unutmayın okumak mağlupların işidir, hem de derin bir yalnızlık hissinin sebebi olup çıkmıştır... Okuduğunuz onca kitabı, hayatınızı yatırdığınız o zorlu ve hassas meşgaleyi mezara götüreceğinizden korkmaya başlarsınız... Ve siz de bilirsiniz ki yalnız ölmek zordur, arkanızda mutlaka birkaç müttefik, birkaç şahit bırakmak istersiniz... "
Sayfa 17·Kitabı okudu
Reklam
Bazuka/ Tutkular Kitaplığı
" '...Sayın Davman, iyi edebiyatçıların değeri er geç bilinir, bunun böyle olacağını da her iyi edebiyatçı bilir... Şaşkınlığımın yüzüme vurmasına engel olamadım sanırım.Devam etti: 'Bakın, size kendi fikrimi söyleyeyim:Asıl vahim ve acı olanı, değeri bilinmemiş okuyucuların durumudur...' 'Nasıl?' ' Edebiyatçının eseri kalır, okuyucu ise ölür...Okudukça zevkleriniz incelir, daha tuhaf, daha rafine kitaplara, yazarlara el atmaya başlarsınız, bu meşgale sırasında muhtemelen hayat gailesi bakımından dibe doğru kaymaktasınızdır...Okuduklarınızı, müstesna olduğunu düşündüğünüz satırları birilerine anlatmak istersiniz zira şahsa mahsussun hazzı kısa sürer, ömrü uzun olan paylaşmaktır...Fakat ortalığı her zamanki gibi kaba saba kelimeler, düşük cümleler işgal etmiştir, o gürültüde kimse sizi duymaz...Okumak hem bir hayat başarısızlığının, ki unutmayın okumak mağlupların işidir, hem de derin bir yalnızlık hissinin sebebi olup çıkmıştır...Okuduğunuz onca kitabı, hayatınızı yatırdığınız o zorlu hassas meşgaleyi mezara götüreceğinizden korkmaya başlarsınız...Ve siz de bilirsiniz ki yalnız ölmek zordur, arkanızda mutlaka birkaç müttefik, birkaç şahit bırakmak istersiniz...' "
Sayfa 15 - Aprıl Yayıncılık·Kitabı okudu
"Edebiyatçının eseri kalır, okuyucusu ise ölür... Okudukça zevkleriniz incelir, daha tuhaf, daha rafine kitaplara, yazarlara el atmaya başlarsınız, bu meşgale sırasında muhtemelen hayat gailesi bakımından dibe doğru kaymaktasınızdır... Okuduklarınızı, müstesna olduğunu düşündüğünüz satırları birilerine anlatmak istersiniz, zira şahsa mahsusun hazzı kısa sürer, ömrü uzun olan paylaşmaktır... Fakat ortalığı her zamanki gibi kaba saba kelimeler, düşük cümleler işgal etmiştir, o gürültüde kimse sizi duymaz... Okumak hem bir hayat başarısızlığının, ki unutmayın okumak mağlupların işidir, hem de derin bir yalnızlık hissinin sebebi olup çıkmıştır... Okuduğunuz onca kitabı, hayatınızı yatırdığınız o zorlu ve hassas meşgaleyi mezara götüreceğinizden korkmaya başlarsınız... Ve müteffik, birkaç şahit bırakmak istersiniz..."
"Bakin, size kendi fikrimi söyleyeyim: Asil vahim ve acı olani, degeri bilinmemis okuyucularin durumudur. "Nasil?" "'Edebiyatçinin eseri kalr, okuyucu ise ölür... Okudukça zevkleriniz incelir, daha tuhaf, daha rafine kitaplara, yazarlara el atmaya başlarsınız, bu meşgale sırasında muhtemelen hayat gailesi bakımından dibe dogru kaymaktasinizdir... Okuduklarinizi, müstesna oldugunu düsündügünüz satirlar birilerine anlatmak istersiniz, zira sahsa mahsusun hazzi kisa sürer, ömrü uzun olan paylaşmaktır. Fakat ortaligi her zamanki gibi kaba saba kelimeler, düsük cümleler işgal etmiştir, o gürultüde kimse sizi duymaz... Okumak hem bir hayat başarisizliginin, ki unutmayin okumak mağlupların isidir, hem de derin bir yalnizlik hissinin sebebi olup çikmistir... Okudugunuz onca kitabi, hayatinizi yatirdiginiz o zorlu ve hassas mesgaleyi mezara götüreceğinizden korkmaya baslarsiniz... Ve siz de bilirsiniz ki valniz ölmek zordur, arkanizda mutlaka birkaç müttefik, birkaç sahit birakmak istersiniz..
Sayfa 16·Kitabı okudu
Reklam
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.