Fertlerin bilinçli faaliyetlerinin yerini, kitlelerin bilinçsiz eylemlerinin alması, içinde bulunduğumuz çağın en temel özelliklerinden biridir.
261 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Basit bir kurgudan yola çıkılarak nasıl anlatılır insanın özü? Bu kadar acı veren kitapları okuduktan sonra kendime gelmem biraz zaman alsa da hemen yazmak istedim incelememi. Öncelikle betimleme illallah getirmedi değil. 10 sayfada bir tamam diyorum Golding yemin ederim canlandı ada gözümde yeter ama yazarımız yılmıyor ve betimlemelerde tekrara
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080.2k okunma
Reklam
Otoriterlik ve hoşgörüsüzlük kitleler için, hem başkalarına uyguladıkları hem de kendilerinin kolayca katlandıkları duygulardır. Güce saygı duyarken iyilikten çok az etkilenir ve onu zayıflığın bir biçimi olarak görebilirler. İyi yürekli efendilere değil, daima baskıcı tiranlara sevgi beslerler.
Sayfa 48 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Hayvanlara benzeyen insan, doğal olarak taklitçidir. Taklit onun için bir ihtiyaçtır, tabi ki bu taklidin kolay olması şartıyla. Moda etkisi işte bu ihtiyaçtan doğar. Düşünceler, fikirler, edebi akımlar ya da sadece giyim kuşam söz konusu olduğunda, kaç kişi kendini onu imparatorluğundan soyutlamaya cüret edebilir ki?
Sayfa 113 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Kitlelerin gücünden korkulmalıdır ancak belirli kastların gücünden daha çok korkulmalıdır. Kitleler ikna edilmeye açıktırlar, kastlar ise asla.
Sayfa 155Kitabı okudu
KİTLELERİN FİKİRLERİ:
Kurumlar,aynı unvan altında birbirine en fazla benzemeyen şeyleri nefislerinde taşıyan ETİKETLERDİR.
Reklam
Tekrar söylüyorum: Kitlelerin değer yargılarının almış olduğu dini biçim konusunda fikir sahibi olmadan tarihi olaylar ve bu olayların en önemlileri anlaşılamaz. Birçok sosyal olayların bir sosyologdan çok bir psikolog olarak incelenmesi gerekir. Büyük tarihçimiz Taine, Fransız Büyük ihtilálini bir sosyolog gözüyle tetkik ettiği için olayların gerçek kaynaklarını gözden kaçırmıştır. Olayları çok iyi görmüştür; fakat kitlelerin psikolojisine gereğince nüfuz e-demediginden, hakiki sebeplere inememiştir. Olaylar kanlı, vahşi ve anarşik taraflarıyle kendisini korkuttuğundan, bu büyük destanın kahramanlarında, içgüdülerinin esirí olmuş saralı vahşi sürülerden başka bir şey görmemiş gibidir. İhtilâlin şiddetleri, katliamları, propaganda ihtiyacı, bütün krallara savaş ílán etmesi keyfiyetleri; kitlelerin ruhunda yeni bir diní inancın yerleşmekte olduğu dikkate alınırsa, bu ihtilâl ancak o zaman açıklanabilir.
Bugün ruhları fethedenlerin mabetleri yoktur;fakat heykelleri,resimleri vardır.Onlara yapılan ayin geçmiş zamanın ayinlerinden çok da farklı değildir.
Hiçbir ilah(Napolyon) insanları bu kadar kolaylıkla ölüme sürükleyememiştir.
Ta ki akepelileri görene kadar!
Onların alkışladığı bir kahraman onlar için gerçekten bir ilahtır. Napolyon 15 sene böyle ilah oldu ve hiçbir zaman hiçbir ilahın bu kadar kusursuz tapıcıları bulunmamıştır.
Reklam
Avrupalı yazarlardan Gustave Le Bon; soruşturma mahkemesinin vahşet sınırlarını, Müslümanların karşılaştıkları zulüm ve işkencenin boyutlarını anlatırken "Arap medeniyeti" adlı kitabında şöyle der: Galip gelen Hristiyanların yenilen Müslümanlara karşı yaptıkları zulüm ve işkence kıssalarını korkudan tir tir titremeden okumamız imkansız. Hristiyanlar onları zorla vaftiz edip Engizisyon Mahkemelerine teslim ettiler. Engizisyon mahkemeleri de onların büyük bir bölümünü diri diri yaktı. Kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere Rahip (Hayimi) Belida, hâlâ İseviliğe bağlanmayan tüm Arapların başlarının kesilmesini önerdi. Üç milyon Arab'ın öldürülmesi veya sürgün edilmesi bu şekilde oldu."
Sayfa 129Kitabı okudu
Kitlenin ruhunda daima hüküm süren şey, özgürlük değil kölelik ihtiyacıdır. Kitleler itaat etmeye öyle susamışlardır ki, kendisini onların efendisi ilan eden şu veya bu kimseye içgüdüsel olarak boyun eğeceklerdir.
Bir ideal etrafında barbarlıktan medeniyete yükselmek, sonra bu ideal gücünü kaybedince çözülmek ve ölmek. İşte bir milletin hayat seyri bundan ibarettir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Kasırgalarla nasıl münakaşaya girişilmez ise kitlelerin dogmalarıyla da öylece münakaşaya girişilmez.
Sayfa 164Kitabı okudu
245 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 days
Fransız Devrimi öncelik alınarak toplum ve sürü psikolojisi, zorlu ve değişken şartlar altında (devrim gibi) toplumun ve insanların nasıl değiştiğini anlatan bir kitap. Okunması kolay, dili akıcı, tarihi referanslarıyla örnekler daha akılda kalıcı ve ilgi çekici. Toplum, sürü ve insan psikolojisini anlamak için okunması gereken bir kitap.
Devrim Psikolojisi
Devrim PsikolojisiGustave Le Bon · İlya İzmir Yayınevi · 2011271 okunma
1,500 öğeden 13.4k ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.