109 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aforizmalar Üzerine:
Parça parça sözlerle bir bütün haline getirilmiş bir düşünce anıtı gibiydi. Her biri farklı alan ve farklı kelimeler ile inşa edilse de benzer yapıtlar ortaya çıkartıyordu. Şimdi, ilginç görüp; kitabın üzerinde bazı tartışmalar yaşadığım bazı aforizmaları paylaşacağım: 6.Aforizma: ‘‘İnsanoğlunun gelişiminin kesin sonuca ulaşacağı an, sürekli
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201727,9bin okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HACC İslam'ın Devrimci İbadeti
Hacc tecrübesi bana neler öğretti. Kişi hacca giderken kendi kendine "hacc ne demektir diye sormalı ve haccın Allah'a doğru yükselmesi olduğunu bilmelidir." Hacc ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Gösteride Allah, sahnenin yöneticisidir. Adem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid'ûl
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,330 okunma
Reklam
Mazlumları Oyalama Müessesesi: BM
Batı tarafından durdurulan insanlığın "kulluk yürüyüşü tekrar nereden başlayacak; Roma, Yunan, Kilise ya da Özgürlük Anıtı umut olabilir mi? Bosna'da ki katliamın baş müsebbibi olan BM Gazze için güven verebilir mi?
128 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
cevdet çaldağın da dediği gibi; vatan büyük bir aşktır, doyulmaz sevdadır.
kurtuluş savaşında batı cephesinin iki yanı adlı bu kitap pınar güven editörlüğünde bir araya getirilmiş olan cevdet çaldağ ve ibrahim ethem tuncelin kurtuluş savaşı batı cephesinde aldığı notların kitaplaştırılmış hali. bu iki kişiden cevdet çaldağ kurtuluş savaşı sırasında batı cephesinde subay olarak görevli iken diğer kişi olan ibrahim ethem
Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi'nin İki Yanı
Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi'nin İki YanıCevdet Çaldağ · İş Bankası Kültür Yayınları · 201651 okunma
Atatürk'ün Türk milletine en büyük vasiyeti bence şu üç kelimede hülasa edilmiştir. Türk, Öğün, Çalış, Güven. Bu sözleri Ankara'daki Güvenlik anıtı için yazdırırken yanında bulunmuş ve izahlarını dinlemiştim. O, diyordu ki: "Türklük esastır. Bu mevcudiyeti tarih içinde araştırmak, müselsel bir tarih zinciri içinde tespit edilecek. Türk medeniyeti ile övünmek yerinde olur. Fakat bu övünmeye layık olmak için, bugün çalışmak lazımdır. Her sahada, bilhassa medeniyet âlemine eser vermek için çalışkan olmayı hedef tutmalıdır: Medeniyet dediği zaman da Atatürk'ün izahları şöyledir: "Devlet hayatında ekonomik gelişmelerde, fikri hayatta her ferdin başaracağı işler, milli kültürün inkişafına hizmet eder. Devlet ve hükümet teşkilatı, ekonomik müesseseler bu çalışmalarla düzenlenebilir. Fakat asıl fikri hayat, bir kavmi medeni millet yapan unsurlarla doludur. Mesela, içtimai ve manevi unsurların bütün şubelerinde yetişenler ve nihayet güzel sanatları besleyen edebiyat, mimari, heykeltıraşlık, resim ve musikinin, tekamül safhalarında çalışarak yer alacak fetlerden müteşekkil millet topluluğu, medeni vasfını kazanabilir. Bu hål ise ancak ve ancak çalışmak ile mümkündür." İşte Atatürk, böyle çalışkan bir milletin, geleceğe güvenebileceğine inanmıştır. Tarihiyle övünebilen, çalışmasına dayanabilen milletler istikbaline güvenle bakmakta elbette haklı olacaklardır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Umut dalıp gitti bir yerlere...
Öğle vaktini birkaç saat geçmişti. Özgür, meydandaki tramvay durağının karşısındaki dükkânlardan birine girip iki paket sigara alıp Huzur Park’a geri döndüğünde Umut’u çadırın başucunda çimlerde oturmuş derin düşünceli bir halde buldu. “Daha önce görülmemiş bir güzellik Demokrasi Meydanı, Cumhuriyet Anıtı, Güven, Barış, Kültür ve Özgürlük Caddelerini kuşatmıştı. Sanki harika genç bir kadının tüm güzelliğinin ışıltısı her yeri kaplamıştı. Beyaz tenli masum yüzündeki hüzünlü bakışlarının ardına gizlenmiş tatlı gülümsemesi belirirken her bir sokağı selamlıyordu. Dalgalı kızıl saçları da tüm Huzur Park’ı sarmıştı. Hele parıldayan o koyu yeşil parlak gözleri çok güzeldi ama ince zarif kaşlarında başka bir güzellik vardı. Öyle bir büyünün içinde kayboluyordu ki insan hangisinin daha güzel olduğunu ayırt edemiyordu. Ancak bu kayıp, korkunç biber gazının içinde kaybolması gibi bir şey değildi. Her bir insanın hayallerinde düşlediği o şeyin güzelliği içinde keşfedilmemiş âlemlerde kaybolması gibiydi. O güzelliğe vardığınız an sizi bekleyen o şeyin özgürlük oldu-ğunu anlarsınız. Ancak daha önce bilmediğiniz, kavrayamadığınız o şeyle karşılaştığında ne yapacağınızı bilemezsiniz. O şeyi anladığınızı sandığın an düşten uyanır ve kendi gerçekliğinizle baş başa kalmanız uzun sürmez.” Umut, bu derin düşüncelere dalmışken arkadaşının sesiyle kendine geldi.
Sayfa 165 - Altıncı bölüm - Devrinin birinci günü...
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
BİR YOL , BİR REHBER VE GELECEK ANITI.
' Diriliş Eri ' olarak sesleniyor bize Üstad Sezai Karakoç. ' Diriliş Nesli ' olarak betimliyor bizleri. İslam ülkelerinde yeni bir nesil gelmektedir ve bu Diriliş Nesli'dir diyor. Bizleri geleceğimiz olarak görüyor. İslam kültür ve Medeniyetinin gelişmesi ve tekrar hayata döndürülürmesi için neler yapılması gerektiğini
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,5bin okunma
Uğurladık Güneşi ve Ayı
Güneş ve ay gibi parlak bir ışık Verirler gerçi onlar, güneşsiz de Aysız da yaşarlar bu dirençle, yine de, İstanbul’a uğurladık güneşi ve ayı Aydınlatsın diye meydanları, Sesleri özlemiş o meydanları, Aydınlatsın diye sokaklarda Aralık’ın rehin aldığı insanları. Gelsin o güneş tüm o yaşlananlara Uzun yollarında iki kıtalı kentin. Güneş ve ay gibi
·
Puan vermedi
Küçücük bedeni kocaman cesareti...Ah Nemecsek...Boğazımda yumru, tutamadığım gözyaşları ile çevirdim son sayfayı. Pal Sokağı Çocukları; şehrin kalabalığında kendilerine buldukları "Arsa" adını verdikleri yeri yaşam alanları haline getiren, yoksul ailelerin gönlü zengin, dürüst çocukları. Ancak bu Arsa "Kızıl Gömlekliler"
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,4bin okunma
Çarkı Durdurmak (20.04.2021)
Çark dönmeye, az evvel olduğu yere varmaya, tekerrür ettikçe etmeye devam ediyordu. Bu çarkın su değirmeninden tek farkı, derede değil bataklıkta dönmesiydi. Yarı çürümüş hayvanlarla dolu, kokuşmuş bir bataklıkta...Cemil, bu çürümeye yüz tutmuş hayvanlardan biriydi. Verdiği her nefes, çürümüş uzuvlarının esansı niteliğindeydi. Bu durumdan
Reklam
Güven Anıtı
Önünde güvenlik... Arkada emek... Kabartmalarda Mamak taşı var. Bronzdan yapılan heykeller Viyana Edberg Dökümhanesi'nden. Orta blokta 8 bronz figür, altışar metre. 37 metrelik kaide üzerinde Atatürk'ün "Türk, Öğün, Çalış, Güven" özdeyişi.
Sayfa 48 - Kaleli Medya YayıneviKitabı okudu
Avusturyalı Mimar
Aklında ve çantasındaki pek çok çizimle Türkiye’ye yerleşen Avusturyalı mimar Prof. Clemens Holzmeister (1886-1983), TBMM’nin üçüncü binasının yanı sıra Çankaya Köşkü, Güven Park Anıtı, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri, Millî Savunma, Bayındırlık ve İskân bakanlıkları, Yargıtay binası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ankara Harp Okulu, Ankara Orduevi, Avusturya Büyükelçiliği, Ticaret Bakanlığı (eski binası) gibi devletin temel kurumlarının mekânı olan yapıların da mimari yaratıcısı oldu.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.