Hiç kimseye güven olmuyordu. Sizinle suikaste katılan adam Demir Ökçenin ajanı çıkabiliyordu. İki taraflı çalışanlar bile vardı; ama ne olursa olsun biz gene de çabalarımızı güven ve inanç üstüne temellendirmek zorundaydık. Sık sık ihanete uğradık: İnsanın yaratılışı zayıftır. Demir Ökçe para verebilir, o zevk ve huzur kentlerinde yaşama şansı önerebilirdi. Bizim sağlayabileceğimiz soylu bir amaca hizmetten duyulan gururdan başka bir şey değildi. Dürüstlüğümüzün karşılığı sürekli tehlike, işkence ve ölümdü.
Sayfa 206
Altın Çağı
İlk önce altın çağı doğdu. Bu çağda, inanç ve adalet hüküm sürmekteydi, pirinçten yapılmış tabletler üzerine kanunlar yazmaya gerek duyulmazdı. Korku ve cezaya yer yoktu. Tehditkâr davranışlar olmazdı ve başkalarının yargılarından çekinen insanlar yığını da mevcut değildi. … Şehirleri çevreleyen surlar ve kanallar yoktu. Ne savaş borazanları ne de kılıçlar, kalkanlar vardı henüz. İnsanlar zamanlarını, mutluluk ve güven içerisinde geçirirlerdi, askerlere bile gereksinim duyulmazdı. Toprak hiçbir işleme gereksinim olmaksızın her şeyi kendiliğinden üretebiliyordu. Ve insanlar topladıkları yiyeceklerden memnunlardı.
Sayfa 20 - Töz YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bir çocuk kabri artık bu dünyada değil, Çocuklar çok yaramaz, işler yolunda gitmiyor, parasal sıkıntı yaşıyoruz, hastalıkları bir türlü atlatamadım, büyüklerimiz sorunlu, eşlerimiz ilgisiz alakasız, oğlanlar ayrı bir hava , kızlar ayrı bir hava, ne olacak bu toplumun hali gitgide bozulduk. bir sürü hırsız dolandırıcı yalancı , çocuklarımızı salsak adam olmuyorlar, tutsak isyan ediyorlar , Bizim gibi düşünmüyor anlamıyorlar, üstelik ekonomik krizde zirve, Konuşurken hiç sesinizin yankı bulmadığı oldumu? duvara çarpıp döndüğü oldumu? işte tam da böyle anlarda ve bu duyguları yaşadığın anda bizi 4 şey teselli etsin 👉Allah'a Güven sığın 👉Gökyüzü hala yerinde 👉İçindeki ahlak ilkeleri 👉Ahirete olan inanç..... Korkmayalım burası dünya bunlarda geçer hikaye bukadar...ve bukadar kısa
Sen, sakın, ortalığı kaplayan gürültü sebebiyle moralini bozma. Diren. Gül ve geç bu patırtı ve şamataya. Bu patırtı ve şamatalar, insan önünde eğilip, sözde, Tanrı'ya isyan edenlerin kaçışırken çıkardıkları sesler, alçalış patırtı ve şamatasıdır. Eğer ruhları gerçek bir inanç ve güven içinde olsaydı, bu tanrısızlar, tanrıtanımazlar, böylesine şamata etmezlerdi. Kendine güvenen kişinin patırtıya, gürültüye ihtiyacı yoktur. O, dağlar gibi sakin durur. Kuru gürültüyü öbürlerine bırakır. İnkârcılar, aslında kendilerine güvenmedikleri için böyle gürültü ederler. Çünkü böylece kendilerine güvendiklerini göstermek isterler. Daha doğrusu, kendilerine olan güvensizliklerini gizlemek, gözlerden saklamak isterler. Eğer gürültü edip işi şamataya getirmezlerse, kendilerine olan güvensizliklerinin çırçıplak ortaya çıkacağından korkarlar...
Binlerce yıl boyunca filozoflar, düşünürler ve peygamberler parayı la- netleyerek onu tüm kötülüklerin kökeni olarak gösterdi. Öyle olduğunu kabul etsek bile para aynı zamanda insan hoşgörüsünün doruk nokta- sıdır. Para dilden, devlet yasalarından, kültürel yasalardan, dini inanç- lardan ve toplumsal alışkanlıklardan daha açık fikirlidir. Para insanlar tarafından yaratılmış ve neredeyse tüm kültürel farkları aşabilen tek güven sistemidir, ayrıca din, cinsiyet, ırk, yaş ve cinsel yönelim üzerinden ayrımcılık da yapmaz. Para sayesinde birbirini hiç tanımayan ve güvenmeyen insanlar etkin işbirlikleri yapabilirler.
Devleti enine boyuna demokratik ilkeler doğrultusunda düzenleyip mutlak ifade özgürlüğüne ve ciddi ölçüde inanç özgürlüğüne izin vermek şarttır. Hükümetin bütün meselesi özgürlüktür. Hükümetin amacı; insanların zihinlerini ve bedenlerini güven içinde geliştirmeleri ve akıllarını serbestçe kullanmalarına imkan sağlamaktır. Nefret, öfke ve hilebazlıkla işi olmamalı veya insanlara kıskanç ve adaletsiz gözlerle bakmamalıdır. Devlet yetkililerinin dine karışma hakları vardır hatta bunu yapmalıdırlar. Zira din, din adamlarının eline bırakılamıyacak kadar tehlikelidir. Fakat devlet müdahalesi tek bir amaçla yapıldığında meşrudur.
Baruch Spinoza
Baruch Spinoza
Reklam
Ama...nasıl bir cesaret bu böyle?İnsan nasıl olur da kendi türüne böyle güven ve inanç besler?İnsanoğluna bu tür inancı öğretecek öyle az şey oluyor ki dünyada.
Sayfa 149Kitabı okudu
"Kendi hayatını efsaneleştirerek, kendi benliğine tapınarak anlam buhranına çare arayan bir kuşak karşısındayız. Hayat ‘ben’le başlıyor ve ‘ben’le nihayet buluyor. Güven, inanç ve imanın bittiği bir noktada ‘dava delisi’ insanlar kayıplara karışıyor ve insanlar bir üst kimlik olarak ‘ben tarikatı’nda buluşuyor. Geçmişin kesin inançlıları, bugün para, şöhret ve iktidar olarak geriye dönecek bir başarının izini sürüyor."
Sayfa 188Kitabı okudu
Ve Hâlâ İyi İnsanlar Var Dünyada
Değer Verdiğimiz Dostlarımıza İthafen Ve hala iyi insanlar var azizim inan şu yeryüzünde/ yüreklerinde hep hüzün hissedersin tebessüm yüzlerinde/ Mutlu kılar varlıkları ile ve hep güven vardır sözlerinde/ İman, inanç, hoş görü ve kararlılık vardır onların özünde/ KK
DEĞER VERDİKLERİMİZE
(Ve hâlâ her şeye rağmen şu yeryüzünde iyi insanlar var. Dünya belki onların hatırına dönüyor. İyi ki de var) Ve hala iyi insanlar var azizim inan şu yeryüzünde/ yüreklerinde hep hüzün hissedersin tebessüm yüzlerinde/ Mutlu kılar varlıkları ile ve hep güven vardır sözlerinde/ İman, inanç, hoş görü ve kararlılık vardır onların özünde/ İyi ki dostumsunuz, varsınız , iyi ki tanımışım sizi/ özünüz ve sözünüzle hep mutlu kılarsınız siz, bizi/ Rabbim her iki cihanda aziz ve mübarek kılsın sizi/ Dostlarımızdan, sevdiklerimizden ayrı koymasın hiç bizi KK
Reklam
Altmışlı yılların dünyayı değiştirebileceğine inanan iyimser insanlarının yerini, iki binli yıllarda şüpheci, ümitsiz, bitkin ve karamsar bir kuşak almış durumda. Kendi hayatını efsaneleştirerek, kendi benliğine tapınarak anlam buhranına çare arayan bir kuşak karşısındayız. Hayat ‘ben’le başlıyor ve ‘ben’le nihayet buluyor. Güven, inanç ve imanın bittiği bir noktada ‘dava delisi’ insanlar kayıplara karışıyor ve insanlar bir üst kimlik olarak ‘ben tarikatı’nda buluşuyor. Geçmişin kesin inançlıları, bugün para, şöhret ve iktidar olarak geriye dönecek bir başarının izini sürüyor.
"İnsan nasıl olur da kendi türüne böyle güven ve inanç besler? İnsanoğluna bu tür inancı öğretecek öyle az şey oluyor ki dünyada."
Oysa Ankara bir "histir". İlkin değer yargıları ve insanlar gelir aklınıza. Milli Mücadele gelir. İnanç gelir. Umut gelir. Yok oluşun, tükenişin üzerine yeniden doğan güneş gelir. "O" gelir. Mustafa Kemal Paşa. Cumhuriyet gelir. Vefa gelir. Dostluk gelir.
Sayfa 9 - Hep KitapKitabı okudu
560 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
sen ne yaptın be rebecca…
Bir serinin daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Haşhaş Savaşı serisinin son kitabını, Yanan Tanrı’yı bitirdim. Yani, doğrusunu söylemek gerekirse o beni bitirdi. Bu inceleme, kitap hakkındaki yorumlarımdan çok, kitaba son kez söyleyeceklerim niteliğinde olacak. Şizofrenik olduğumu kabul edip kitapla olan sohbetimi okumak isterseniz, incelemenin
Yanan Tanrı
Yanan TanrıR.F. Kuang · İthaki Yayınları · 2022309 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.