"Hayatı yaşamak " yazarların ve belki de her insanın üzerine düşündüğü ve kendi kendine sorduğu sorudur.Bu başka bir soru olmadan yetersiz kalıyor.Asıl soru hayatını yaşamak ya da hayatını dolu dolu yaşamak neyi ihtiva eder, nedir.Eylem olarak birçok şeyi yaşamak mı? Miskin, bezgin biri dahi olsak hayat kendini zorlayıp yaşattırmıyor mu? Dolu dolu yaşamak imkansız değil mi? Fakir olan zenginliği, zengin olan yoksun kaldığı başka bir şeyi, sevmeyen sevgiyi ararken sevmiş olan başka bir şeyi aramaz mı? Çok gezen ve tatil yapan bazen bir işi özlemez mi? Hüzünlü olup acı çeken mutluluğu ararken hüzün ona çok şey katmaz mı? Sanırım bunlar sonsuz ve bu anlamda "dopdolu yaşanan bir hayat" hiçbir zaman
olmayacak."İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadi daha ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz. ...", Hadis-i Şerifte belirtildiği üzere insan bir vadi dolusu şey yaşasa bir vadi dolusunu daha yaşamak isteyecektir.O zaman cevap yaşananların çokluğundan ziyade yaşamın ve hayatın bilincine vararak yaşamak olacaktır.O zaman seçimimizden veya kaderimizden üstümüze gelenler i hoşgeldin deme olgunluğuyla karşılayabileceğiz belki de.