Cimrilik, kaybetme korkusundan ve güvensizlikten doğar ve zamanla insanın kişiliğine bile dönüşür. Çoğunlukla köklenemeyen, aile içinde aidiyet ve güven duygusu hissetmeyen, her an her şeyin kaybedilebileceği korkusuyla büyüyen ve yalnızlığı bir tehdit olarak öğrenen, çoğunlukla sevgisiz büyüyen çocuklar, büyüdüklerinde kendilerini güvende hissetmek için cimrileşirler. Sahip oldukları her şeyi tutmak saklamak ve paylaşmama yoluna giderler...
Sayfa 153Kitabı okudu
Hayatta yüksek konum edinmiş kişiler kral ve kraliçeler gibidirler. Bulundukları konumda güvende olmak ve cevrelerindekilerden zeka, kurnazlık ve çekicilik açısından üstün olduklarını hissetmek isterler. Beceri ve yeteneklerinizi sergileyerek ve aşırı överek efendinizin sevgisini kazanacağınıza inanmak ölümcül ama yaygın rastlanan bir hatadır. Takdir eder gibi görünebilir, ama ilk fırsatta sizin yerinize daha az zeki, daha az çekici, daha az tehditkar olan birisini getirecektir.
Reklam
Travma çok önce gerçekleştiği için genellikle bizim bilinçli farkındalığımızın ötesinde bir yerlerde saklı kalmış hâldedir. Bir sorun olduğu nu biliriz ancak "ne olduğu"yla ilgili kısmını anımsayamaz, tanımlayamayız. Bunun yerine kendimizde sorun olduğunu zannederiz, içimizde bir şeyin "bozuk veya eksik olduğu kanısına varırız. Korku ve endişe duyduğumuzda kendimizi güvende hissetmek için sıklıkla çevremizi kontrol etmeye çalışırız. Bu küçükken yok denecek kadar az miktarda kontro- lümüzün olması ve hissettiğimiz yoğun duygular için güvenli bir yer yok gibi görünmesinden kaynaklanır. Bu modeli bilinçli bir biçimde değiştirmediğimiz sürece bağlanma sorunları nesiller boyu birbirine aktarılarak devam edecektir.
• Yaşadığımız her an önümüzde iki seçenek vardır: gelişime doğru bir adım atmak ya da güvende hissetmek için bir adım geri kalmak. ABRAHAM MASLOW •
Abraham Maslow
Yaşadığımız her an önümüzde iki seçenek vardır: Gelişime doğru bir adım atmak ya da güvende hissetmek için bir adım geri kalmak.
Sayfa 140Kitabı okudu
“Bazı insanlar hiç ruhsal gelişme göstermeden ölüp giderler demek istedim. Genelde korkak olanlardır onlar. Güvende hissetmek, yaşamaktan önce gelir bunlarda. Hemen her zaman bir çuval paranın üzerine otururlar, kendilerine zarar vermeyeceklerinden emin oldukları sahte arkadaşlar edinirler. Erkekleri genelde hayatının amacını daha fazla para kazanmak üzerine kurar. Kadınları da çocuklarına ihtiyaç duyduklarından fazla ilgi gösterir, en sofistike lezzetleri nerede bulacaklarını bilmelerini kültürlü olmanın şartı zanneder. Kısacası böyle insanlar yaşlanmaz eskirler, seksen yaşında bile olsalar olgunlaşmazlar ve egolarına prangalanmış bir hâlde göçüp giderler.”
Reklam
Yeniden çocuk olur, hasretle yanarsın. Annenin kolları arasında olmak onun sıcaklığını duymak, seni yumuşak bir biçimde okşayan ellerinin hafif dokunuşunu hissetmek istersin. Kendini güvende hissettiğin ve dünyanın acılarının ulaşamadığı tek yer olan o kucağa sığınmak için yeniden küçük bir çocuk olmak istersin.
kedileri seven kadınlar yalnızlıktan korkarmış. köpekleri ise aslında kendilerini güvende hissetmek istediklerinden severmiş.. sen filleri severdin. ve bir fil kalbi kırıldığında ölebilirmiş. sen filleri boşa sevmiyorsun güzel kadın.
Babanızla eğlenebilir, kuralların dışına çıkabilir, kahkahalar atabilirdiniz. Ama bir süre sonra yetmez olur bu. İnsan güvende olmak, kendisine bakıldığını hissetmek ister.
Psikolojik açıdan kendilerini güvende hissetmek için dur­madan yiyip şişmanlayan insanlar gibi, seçenekleri birbiri ardına tüketip duruyoruz. Temel güvensizliğimiz içinde, se­çim ve tüketim yoluyla, fiziksel ve psikolojik bir şişkoluğa doğru yol alıyoruz pupa yelken. İnsanlar hiçbir zaman bu­günkü kadar çok seçim yapmamış, başkalarını hiçbir zaman bu yüzyıldaki kadar seçtikleri şeylere göre değerlendirme­mişlerdir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.