Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Mevlâna'dan
Ben dostlarımı ruhumla severim Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum.Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu Aradaki bölümün, ölümden çalınan
Reklam
Mevlana
Ne Öğrendim.. Mevlana Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum.
Olur ya Kalp durur Akıl unutur
Ben dostlarımı ruhumla severim Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
Üstadın yazısı bize bir şeyler söylüyor.
Merhum Üstad Sezai Karakoç’un 1966 yılında Varto’da meydana gelen şiddetli deprem münasebetiyle kaleme aldığı yazısı, ne kadar da güncel: Üstad Sezai Karakoç’un yazdığı “Varto’da Deprem” başlıklı yazıyı önemine binaen olduğu gibi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Ölenler, sonsuzluğun üstünden eğilerek çocuklarının, annelerinin,
“Bunun tek suçlusu kelimelerdir. Onlar çılgındır, özgürdür, her şeyin en sorumsuzu, en öğretilemezi onlardır. Elbette onları yakalayabilir, sınıflandırabilir ve bir sözlükte onları alfabetik sıraya dizebilirsiniz. Ama kelimeler, sözlüklerde yaşamaz; onlar zihinlerde yaşar. Eğer bunun bir kanıtını isterseniz, şöyle bir düşünün; duygularımızın en yoğun olduğu anlarda, kelimelere en çok ihtiyacımız olduğu zamanlarda onların hiçbirini de bulamadığımız zamanları bir düşünün. Oysa sözlük diye bir şey vardır; orada yarım milyon kelime, her biri alfabetik düzende emrimize hazırdır. Peki, onları kullanabiliyor muyuz? Hayır, çünkü kelimeler sözlükte yaşamaz, zihinlerde yaşar."
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Pervane, mumun alevine kendini attığında, kurban etme töreni gürültülüdür; kanatlar çatırdar, alev yeniden canlanır. Düşçünün kalbinde yaşam sanki çatırdıyor gibidir. Güvenin teni ne kadar ipeksi olursa, ölümü de o kadar az gürültülü olur. Sessizce uçar, kendisini yutan aleve kıyısından bucağından dokunur. Büyük düş gören bir düşçü için olay basit olduğu ölçüde yorumlar ileriye gider. C. G. Jung bu dramı “Güvenin Ezgisi” başlığı altında açıklamak için başlı başına bir bölüm ayırmıştır. Jung, şizofren olan ve incelemesi “Ruhum başkalaşımları” ilk baskısına çıkış noktası olmuş Bayan Miller’ın bir şiirini anar. … işte güvenin ezgisi böyledir, şizofren bunu terennüm eder: “ Yer solucanı olarak bilincimin ilk uyanışından itibaren sana ulaşmaya özlem duyuyorum. Ben bir krizalitken yalnızca seni düşlemiştim. Çok sayıda hemcinsim, senden yayılan cılız bir kıvılcıma doğru uçarken genellikle telef oluyor. Bir saat daha geçecek ve benim naçiz varlığım sona ermiş olacak. Ama son çabam da, tıpkı ilk arzum gibi, senin yüceliğine yaklaşmaktan başka bir şeyi hedeflemeyecek. İşte o zaman, bir an vecde erişerek seni hayal meyal görür ve mutlu ölmüş olurum, çünkü güzellik, sıcaklık ve yaşamın kaynağını bir kez bile olsa olanca görkemiyle seyretmiş olurum.”
Her yerde kitaplar vardı; ve her zaman içimize dolan o aynı macera dürtüsü.
İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu Sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi... Her canlının ölümü tadacağını Ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
80 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı kötü anınızda okumak o kadar sakinleştirici, güven verici, besleyici ve sürükleyici bir deneyimdi ki, kendimi bağlı, dingin ve dikkatli hissetmemi sağladı. En kötü ihtimalle, bu deneyime giren kişiyle aynı kişi olacağınızı unutmamalısınız. İster cenneti ister cehennemi deneyimleyin, bunları yaratanın zihniniz olduğunu unutmayın. Birini
Beynin Tanrıdır
Beynin TanrıdırTimothy Leary · Sub Yayınları · 201817 okunma
Reklam
"Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum.! Ağladım..! Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım..!
Birkaç dakika öncesine kadar tuhaf olan hayattı; şimdiyse ölüm olmuştu.
1.188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.