İnsan ne zaman geri çekmesi gerektiğini bilmeliydi, bu da yaşamın gereklerinden biriydi.Gücün azalmaya, görüşün daralmaya, anlayışın kıtlaşmaya işten sıkılmaya, çalışmayı sürdürme fikrinden korkmaya başlamadan çekilmesini bilmek gerekiyordu.
Sayfa 88 - Miss BulstrodeKitabı okudu
İnsan neden öğretmekten hoşlanır? Bunun nedeni kendinin değerli ve önemli bir insan olduğunu düşünmek olabilir mi? Hayır, hayır... Bu kadar kötü bir neden olamaz. Hayır, bence bu balık tutmak gibi bir şey. Bence ne yakalayacağımızı, denizden ne çıkacağını bilememeniz bunu cazip kılan. Alacağınız yanıt! Göreceğiniz karşılığın niteliği! Budur sizi heyecanlandıran. Bazen amaçladığına ulaşmak o kadar muhteşem bir şey ki! Ama maalesef pek sık olmuyor.
Sayfa 99 - Eileen RichKitabı okudu
Reklam
Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman: ” Sesi nasıl? Hangi oyunu sever? Kelebek toplar mı?” diye sormazlar. “Kaç yaşındadır? Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası kaç para kazanır?” diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere: “Pembe kiremitten bir ev gördüm, pencerelerinden sardunyalar, damında güvercinler vardı” derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara: “Yüz bin franklık bir ev gördüm” demeniz gerek. O zaman: “Aman ne güzel!” diye bağırırlar.
Bazen kelimeler yetmez halini anlatmaya Susarsın Boğazına düğümlenir kelimeler Kifayetsiz kalır cümleler Susarsın Yüreğin liğme liğme olur Kopar bişeyler ciğerinden Susarsın Umuda uçurduğun beyaz güvercinler, Vurulur bir zalimin kurşunuyla Kan revan içinde kalır yüreğin Susarsın Hüznün damla damla dökülür gözlerinden İçine gömersin derin çığlıklarını Susarsın Ve bilirsin ki bazen yetmez kelimeler halini anlatmaya Susarsın Çünkü susmak en yürekli haykırıştır hayata… Uğur Akbaş
TÜRKÜ Bir sürü çiçek ama saydırmaya kalkma Ayrı ayrı kadınlardan koparılmış Kadınlardan ya hem de bilsen nerelerinden Kahin-klin kahin-klin Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem Seninki gül oluyor aralarında Bir sürü güvercin havalan. Saçların Bunlar tıpkı senin sevilmedeki saçların Kanatlarımdan bellidir yeni açılmış sokaklarda Gülüm-mera gülüm-mera Bir güvercin akıntısında kesin güvercinler Uçsuz bucaksız bana bakıyorsun Bir sürü Süleyman Vagon-Blö’de İçlerinden biri Vagon-Blö’de En fazla kibarı en fazla penceresi olan Çal-para çal-para Açlığa saygısından olacak Beni görünce şapkasını çıkarıyor.
Bunları senin için yazıyorum, Meçhul Dost. Bu bir davet, sevgi daveti. İsterdim ki kelimeler çiçek çiçek eşiğine yağsın; isterdim ki kelimeler yıldız yıldız aydınlatsın odanı. Sönen gözlerimin bütün aydınlığı kıvılcımlaşsın onlarda. Kelimeler buseleşsin ve güvercinler gibi, kuğular gibi, kırlangıçlar gibi uçsun sana...Güller, menekşeler, krizantemler bir mevsimlik, kelimeler Paros mermerinden daha ebedi... Ama ben ne onlarla bir türbe kurmak istiyorum, ne bir heykel yapmak. Şöhretin en azametlisi bir dakika yaşamaya değer mi diyeceksin. Doğru. Yalnız kelimeler o dakikayı ebedileştirdiği ölçüde manalıdırlar.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.