"...Ama sadece ölmek için gelmedik bu dünyaya. Gün ağarırken limon kabuğu kokusu geldiğine göre..." #Ve güvercinler her sabah pencereme konduğuna göre.
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yüz güzelliğine doyulur da gönül güzelliğine doyulmaz.
Garip bir durum, hiçbirimiz cüzzamlılarda dikkati çeken iğrenç yaralardan söz etmiyoruz. Konuşmamızın tek konusu, onların iyiliği, cömertliği, dürüstlüğü, bizi Güvercinler Adası'na götüren maske takan Brötanyalı'ya rastlamamızın ne büyük bir kısmet olduğu
Sayfa 103 - E YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ay Yüzlüm
Kırlangıçlar seni sesler sabahtan. Sahiller seni özler, Güvercinler, kediler. Gözlerim mehlikanı, Kulaklarım sedanı, Burnum ıtırını özler. Nedir sendeki sır... Nedir sendeki gözler...
İsa dudaklı,
........ Güvercinler gibi vefa halkası vardı boynumda Kâbem ol; haremi benden esirgedi.
Sayfa 115
Ben ne çok şey biliyorum anne ve sana ne kadar azını anlatabiliyorum.
Şimdi her şeyi biliyorum. Anneliğini sokaklara döken kadınlar biliyorum. Kafasını kuma gömen çocuklar. Kıpkırmızı bir gökyüzü biliyorum kanayan. Uçuşan kör güvercinler. Ve yağmurun boğazında şemsiyenin elleri. Ve baston. Ve balmumu. Ve ak saçlı somurtkan yürek tasvirleri. Ve damga pulları. Ve keman. Ve kelepçe. Ve eriyip akan gökkuşakları. Ve cikletten insan kesilmiş heykeller... Ben ne çok şey biliyorum anne ve sana ne kadar azını anlatabiliyorum. Yalnızca duruyor ve şahit oluyorum. Can güvenliklerine. Mevduat hesaplarına. Ojelerine. İhmallerine (Balık ve yoğurt gibi). Azbuçuk yalanlarına. Çokbuçuk mantıklarına. Hep kesirli olduklarına...
EvvelAllah bu dağlar utandırmaz adamı
Bu dağ mengene dağıdır Tanyeli atanda van'da Bu dağ nemrut yavrusudur Tanyeli atanda nemruda karşı Bİr yanın çığ tutar,Kafkas ufkudur Bir yanın çığ tutar, Acem mülküdür. Doruklarda buzulların salkımı Firari güvercinler su başlarında
Reklam
Bana çiçek gönderme Bir kuş ağacı gönder Dallarında gezinsin Kül rengi güvercinler
Sayfa 180 - Ketebe Yayınları 1. Baskı Ocak 2021Kitabı okudu
Hem erkek hem de dişi güvercinler yavrularını beslemek için “süt” salgılar. Neden insanlarda sadece kadınlar bunu yapar? Denizatlarında dişiler değil erkekler hamile kalır. Neden insanlarda bu geçerli değil?
Ben Mardin’im Mezopotamya’nın orta yerinde, Şehadet parmağı misali yükselirim göğe. Ezan sesi çana selam durur, çan ezana. Güvercinler kah kiliseye, kah cami avlusuna, Melek Tavus raks eder müslümana, hristiyana. Siyah ile yeşil cübbe yan yana, Yezid’i güneşine karşı, Mecusi ateşi yanar. Minaremde üç din yaşar. (Alıntı)
Şu şiiri söyleyen kimse ne kadar da güzel söylemiş: Gece ben uyurken daldaki güvercin aşkından ağlıyordu, Yalancıyım ben, Allah’ın evine yemin olsun ki, Eğer aşık olsa idim güvercinler geçemezdi ağlamakta beni. Kendimi aşık zannederdim Rabbime, Oysaki hayvanlar bile ağlarken ben ağlamıyormuşum.
Reklam
NİSPET EKLERİ...
Bilimsel, fiziksel, tarımsal, siyasal, ulusal, anayasal gibi, nispet edatı yerine (sel), (sal), (al) ve (el) getirilerek Türkçeye mal edilmeye çalışılan tâbirler, güvercinler arasında eşek arıları kadar vahşi ve yabancıdır ve ne Türkçe, ne de halkın hançere dehâsıyla alâkalıdır. Doğal, koşul, amaç, kıvanç, uygar, özgür, soyut, somut, ilke, belge, evren, tören vs vs gibi aslî madde olmak iddiasında kelimeler de, bize Moskof işgal kuvvetleri gibi görünecek ve aşıları asla takma kalpten ileriye gidemeyecektir. 40 yıllık (bay) ile (bayan)ın, (bey) ve (hanım) tâbirleri önünde uğradığı hezimet malûm...
Sayfa 385 - 10 Hâl ve Manzara, Uydurma Dil Felâketi, 6.Baskı, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Erdem Bayazıt.. - Güvercinler
Ölüm, ince bir fısıltıyla geçiyor kulaklarımın ardından, Ürperiyorum. Şekilsiz bir fısıltı bu, Kara ve ıslak kamçısıyla vuruyor etlerimize; Üfleyip soğutuyor, üfleyip acıtıyor, Kendi çelişkisinde sarıyor ruhlarımızı, Kaderin karanlık kefenine… Gidenler, gölgelerini elleriyle toplayıp, Şenlikli bir hüzünle çekip gidenler. Kıvrılıp kalıyorlar kalbimin en tenha yerinde Şehir çığlıkla söylüyor, ölümün şarkısını.. Minarelerden yükseliyor dualarıyla güvercinler.
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
MÖ 610-580 yılları arasında yaşadığı düşünülen bir kadın şairin bir zamanlar papirüs yazmalarında olan dizelerini günümüz kitaplarında kendi dilinizde okuduğunuzu düşünün: Oldukça etkileyici! Sappho ile ilk karşılaşmam Sabahattin Ali'nin "Safo" isimli şiiriydi: Bir abanoz şamdanı andırırken zeytinler, Yürüyen cariyelerle oynaştı
Nedir Gene Deli Gönlünü Çelen
Nedir Gene Deli Gönlünü ÇelenSappho · Can Yayınları · 20141,461 okunma
1.500 öğeden 10,4bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.