Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1267 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyatın duayenlerinden alıntı hikayelerden oluşan bir eser. Eserden çıkarılabilecek belki de en önemli önerme şudur; İnsan iyi de kurt mu kötü? Aslan kötü de ceylan mı iyi? Koyun kötü de otlar mı iyi? Kuşlar köyü de solucanlar mı iyi? İşte 1961 yılında Nobel ödülüne layık görülen İvo Andriç hikayesinde bu soru silsilesine dikkat çeker. Zihinde kalın.
Dünya Edebiyatından Seçme Öyküler
Dünya Edebiyatından Seçme ÖykülerLev Tolstoy · Cem · 201913 okunma
Önemsiz şeyler için bile acı sözler söylendi.
Sayfa 39 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eski bir konu tartışılıyor, daha önce bilinen şeyler ve söylenen sözler tekrarlanıyordu.
Deliler beni çeker. Bu insanlar, garip düşlerin oluşturduğu gizemli bir ülkede, bunaklık denilen şeyin o içine girilmez bulutu içinde yaşarlar.
Hiç kimseyi aldatmadığından, kendisini aldatabileceklerinden de kuşku duymuyordu.
Yaşamın şansları ne kadar garip, ne kadar değişkendi! insanı kurtarmak ya da yok etmek için nasıl da ufacık bir şey yeterli olabiliyor du
Reklam
"Yaşam öyle garip, öyle değişkendir ki! Batmamız ya da çıkmamız için o kadar az şey ister ki!"
Sayfa 47
Yüce Tanrı'nın sürünün üzerine inmesi için, kimi zamanlar tek bir seçkin köyünün var olması bile yeter.
207 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Betimlemeler harika o kısacık öyküleri bile içindeymiş gibi hissettiriyor üstat okurlara. Ama kadınlara karşı bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Tüm öyküler kadınlar ile ilgili ve kadınlara karşı düşmanlığı olduğu hissediliyor. Şiddet, cinayet ve tacize özendirirken, kadınların yalancı ve sadık olmadığı vurgusu var tüm öykülerde. Beni bu rahatsız etti.
Bir Mucizedir Yaşamak
Bir Mucizedir YaşamakGuy de Maupassant · Erasmus Yayınları · 0463 okunma
Reklam
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
19. yy Fransa’sında yaşayan Maupassant, 1882-1887 yılları arasında yazdığı öyküleri, 1900 yılında Gezgin Satıcı başlığı altında bir kitapta toplanmış.öykülerinde de zaman aralığı olarak, yaşadığı dönemi tercih etmiş. *Maupassant'ın bu kitabında terk edilme duygusu, kaygı, kadınla erkek arasındaki eşitsizlik, en büyük salgın hastalık saydığı savaş öyküleri yer alıyor. Kimi zaman güldüren, çoğu kez acıyla gülümseten öyküler. İlk öyküleri 1870/71 yılları arasında yaşanan Prusya/Fransa savaşı ve Fransa’nın uğradığı yıkım, iki öyküsünün tematik yapısını oluşturuyor. Sonraki öykülerinin birçoğu Kadın/Erkek ilişkileri üzerine kurulmuş. İlginç bir biçimde Maupassant öykülerinde kadını “hoppa, anlayışsız, bencil, kurnaz”olarak tanımlarken erkeği “ahmak, çocuksu, zavallı” şeklinde tanımlamayı uygun görmüş. “Bir Ölünün Başında” isimli öyküsünde Schopenhauer’u kendi kimliğiyle bir karakter olarak kullanıp, övgü dolu sözler sarf ettiğini de düşünürsek, kadın ve erkek ve ilişkileri için neden olumsuz tanımlamalarda bulunduğunu anlamak işten bile değil. İyi okumalar
Gezgin Satıcı
Gezgin SatıcıGuy de Maupassant · İş Bankası Kültür Yayınları · 2009416 okunma
" Ben onlara, alçakgönüllüce, görev denen Şeyin Mormonlar, Araplar, Zulular, Türkler, İngilizler yada Fransızlar için aynı şey olmadığını anımsatacağım. ... Ve bütün halklarda son derece dürüst insanlar bulunduğunu da." (Yirmi beş günüm)
Sayfa 113Kitabı okudu
"Burada gülünmez, iyileşir." (Yirmi beş günüm)
Sayfa 108Kitabı okudu
"Dostluk bir antlaşmadır, içinde kusurlara da, niteliklere de yer vardır." ** "Birini sevebilmesi için insanın kör olması, kendini bütünüyle teslim etmesi, hiç bir şey görmemesi, hiç akıl yürütmemesi, hiç bir şey anlamaması gerekir. Güzellik kadar zayıflıklara da hayran olması, her türlü değerlendirmeden, düşünmeden, uzak görüşlülükten vazgeçmesi gerekir. " (Boğulmuş birinin üzerinde bulunan mektup)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.