Brezilya Santos'tan komik bir anı
Bahama adlı bir cafe barda 72 yaşında ilginç dövme ve çok şirin küpleri olan oldukça bakımlı bir beyefendi ile tanıştım. Kimya mühendisi, yaklaşık 20 yıl önce İstanbul'a gelmiş. İstanbul'a ve Türkiye'ye dair anıları oldukça az. Ertesi gün akşam 5'te bira icmek için randevulaştık. 5'ten önce bara gittim, birilerini beklemek her zaman hoşuma gitmiştir. Beklemek daha az telaşlı, daha çok centilmencedir bana göre. Yaşından çok daha genç ve dinamik bir şekilde giyinip gelmişti. Beyaz bir şort, güzel renkli bir tişört ve spor ayakkabı. Küpeler, yüzükler, kolyeler cıvıl cıvıldı. Elinde Portekizce bir kitap. İki bira söyledik. Daha ilk yudumda İstanbul nasıl, insanlarınız nasıl diye sormaya başladı. Nedense aklıma İlhan Berk'in şu dizesi gelmişti: "İstanbul'daki kadınlar uzun boylu U gibi güzel" dizeyi tam anımsyamadığım için çarpık İngilizcemle şöyle bir şey söyledim: The woman in Istanbul so beatiful like a latter on the alphabet. "İstanbul'daki kadınlar alfabedeki harfler gibi çok güzel" Wauw yaptı. Gülüştük. Bu sakar revizyonistlik için İlhan Berk'ten özür diliyorum. 😅
Hatıra Listesi önerdiğim tüm kitaplar :)
Herkese merhabalar.Bugün sizlerle biraz öneri yazısı yazmaya geldim.Bu mayıs ayına kadar okuduklarım var biraz da yeni gelenlere romantik kitap önerisi yapmak istiyorum.Eğer okumak istiyorsanız yabancı ve türk yazarlardan karışık olarak öneriler yazacağım.İyi okumalar dilerim. 1-Binnur Şafak Nigiz-Asi çakıltaşı serisi 2-Öznur Yıldırım-Yabancı
Reklam
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden. Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen Durgun sular gibi azalacağım Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen. Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince Yalnız gözlerime bak diyeceksin. Ellerim usulca ellerine değince Kaybolup gideceksin Bir elim seni çizecek bütün pencerelere Bir elim seni silecek. Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere Senin için yeni baştan can kesilecek. Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde Sonra seni kaybetmek hemen her yerde Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak Yapayalnız kalmak iskelelerde. Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Yavuz Bülent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
YİSTAMBILAKUE- ISTANBUL YOLCULARI
youtu.be/nDv5rToZh-8?si=... youtu.be/IWLVNz7PThw?fea... Oy Babam avlusunda eyvah At arabasını koşuyorlar Kalbimin derinlikleri parçalanarak Vatan(ım) bana terk ettiriliyor
"1919 yılı idi. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar. Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
Reklam
850 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.