Söz konusu Türk Edebiyatı olunca son derece zayıf kaldığımı inkar edemem. Türk yazarlarla yıldızımız bir türlü barışmıyor, belki de Türk Edebiyatı klasiklerinde anlatılan sorunlar günümüzde yaşadığımız sorunlarla aynı olmasıyla alakalıdır. Yıllar geçmesine rağmen bir türlü ilerleme kaydedememizin sonucu olarak kafamı başkalarının sorunlarıyla bozmak istiyorumdur artık.
İnce Memed Türk Edebiyatı'na başlamak için güzel bir dönüm noktası oldu benim için (her ne kadar devamı daha gelemediyse de, tipik öğrenci fakirliği.)
Dokuzuncu sınıfta öğretmenimiz okumamızı istemişti ve çoğunluk daha birinciyi bitiremeden ikinciye geçmiştim.
İnce Memed, Türk kitaplarında çoğunlukla bulamadığım (okusam bulurum aslında ama okumuyorum, ondan olabilir mi acaba?) her şeye sahip. Akıcılık, kolaylıkla kendinizle özdeşleştirebileceğiniz karakterler ve olaylar, sürükleyici bir macera.
İnce Memed, aslında bir başkaldırma öyküsü. Sömürüye karşı bir direniş. Belki de bu kadar beğenilmesinin nedeni okurken kendinizi İnce Memed gibi hissetmenizdir. Günümüz Türkiyesinden hiç de farklı değil İnce Memed'in köyü. Gerek tarihi unsurlar, dönem siyaseti olsun çok şey öğrendim. Belki bir tek fazla uzun betimlemeler rahatsız etti beni.
Ama sen direnmezsem, ben direnmezsem o direnmezse kim direnecek? Okudukça neden elimizde bu kadar kaliteli ve müsait bir materyal varken, Marvel karakterlerine çekildiği gibi filmler diziler çekilmemiş diye düşünebilirsiniz, onun da cevabını yine kitabın içinde bulabilirsiniz.