Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mobbing Bank Diyor ki;
Dijital Peygamberler Pozitif enerjinin yükselen bilinci emperyalizmi telaşlandırdı. Pozitif bilincin yükselmesinin arkasında ki gücü biliyorlar. Emperyalizm ise negatif gücün arkasında yaratanı gösterip kendileri olduğunu gizleyerek toplumları aldatıyorlar. Ülkeyi, dünyayı, kişisel yaşamlarımızı, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tabiat
17 Eylül 1914'te Mustafa Kemal Sofya'dan Tevfik Rüştü (Aras) Bey'e bir mektup göndermişti. Mustafa Kemal bu mektubunda 1. Dünya Savaşı'nın geleceğini nasıl gördüğünü açıkça ortaya koymuştu: "Birtakım insanlar vardır ki hakkımdaki fikirleri daima olumsuzdur. … Benim, her ne şekilde olursa olsun vücudumun ortadan
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
“Bir çocuğa her şeyi söyleyebilirsiniz. Büyüklerin küçükleri, hatta anne babaların öz çocuklarını ne kadar az tanıdıklarını görünce şaşırırım. Küçük oldukları bahanesiyle, çocuklara gerçekleri söylemiyorlar. Ne kadar yazık, zavallı bir düşünce! Oysa çocuklar hem her şeyi anlar, hem de anne babalarının onları küçük, aklı ermez saydıklarını çok iyi bilirler. Nedense büyükler, küçüklerin en karmaşık konularda bile yararlı bir fikir sunabileceğini düşünemezler. Nasıl olur da bu küçücük, güven ve mutluluk dolu kuşların gözlerine baka baka yalan söylersiniz? Bence dünyada kuştan güzel bir yaratık yoktur. Bu sebeple çocukları kuşlara benzetirim.”
Bu kitap neredeyse benim elimden çıkmış gibi…
Tanrı inancına dayanan düşünce biçimlerinin neredeyse tamamı, ahlâki kuralların “dünya dışı” bir kaynaktan insana öğretildiği ve ahlâki değerlerin tanrısal kökenli olduğu konusunda birleşirler. Tanrı tanımaz (ateist) yahut bilinmezci (agnostik) görüşler gibi akımlarda ise ahlâkın göreceliği, doğal kökenleri ve diğer canlılardaki ahlâki davranış
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Reklam
İnsan doğası, tıpkı doğanın geri kalanı kadar iyi ve hep öyleydi. İki şey bizi alıkoyuyordu - kötü şartlar ve yanlış fikirler; biz ikisini de değiştirdik. Bence fiziki şartlardaki genel değişimi ve bunun insan karakteri üzerindeki etkisini gözardı ediyorsun. Eskiden tanıdığımız terbiyeli, eğitimli, iyi niyetli, güzel insanların öyle olmalarını sağlayan şey neydi? Hem onların hem de dede­lerinin sahip olduğu iyi şartlar. Yoksulların ve milyonlarca yoksul çocuğunun arasında da bir o kadar güzel insan vardı; eğer şans tanınsaydı, şerefli bir yaşam sürmek için gerekli her türlü yetiye sahiplerdi. İnsanların daha kısa çalışma süresi, daha iyi maaş, barınma, yiyecek, giyecek, eğlence istemeleri için hiç öyle toplu bir fikir değişimine gerek olmadı. Yoksul­luğun o utanç verici baskısı insanlığın üzerinden kalktığı anda, çıkacak yer bulmuş bir kaynak gibi yükseldi. İnsanlıkta bir so­run yok aslında.
Sayfa 150Kitabı okudu
«- Bak sen… Seçmenlerin yüzde 82’si "Bir fikirleri" olduğunu fark etmiş… Ve herkes bunun olağanüstü olduğunu söylüyor… Bence bu oldukça endişe verici… 35 yıllık aktivistlik, bütün ideallerimi sildi süpürdü, güzel paradoks değil mi? + Hı hı… - Doğası gereği, bir militan asla kendini sorgulamaz ve hatasını kabul etmez… Bu, entellektüel sahtekarlığın doruk noktasıdır… Ve "fikir sahibi olmak" şöyle bir şeydir: zerre çaba harcamadan her şeyi kategorize edebilirsin. + Sanırım kusacağım. - Ve birdenbire herkes bu fikirlerin kendi kendine türediğini hissetti… Eğer bir fikrin varsa, kendini önemli hissedersin… Bir mücadele içinde olduğunu düşünürsün. Bu şu ara çok moda. "Vatandaş" olmanın tanımı bu oldu. Ama bu çok ucuz bir mücadele, sonuçta akşam 8’de evinde oturuyor oluyorsun… Oy vermeye gitmeden önceki akşam yemeğinde; ravyoli ve dondurma arasında kalan zamanda yaptıkları “Jaures şöyledir, De Gaulle böyledir" tartışmasına dayalı gamsız bir mücadele. Sanki babasını evlendiriyor! Hah hah!»
Sayfa 231
Mehmet Akif
Şair Mehmet Akif kendi janrı içinde yeri doldurulmaz bir kayıptır. Bilhassa bence bu kaybı tebarüz ettirecektir: Akif, aruzu güzel Türkçe ile konuşulur bir hale koymuştur. Herkesin gecelerden gölgelerden bahsettiği zaman, bir idealin heyecanlı kahramanı olmuştur.
Reklam
Nynaeve’in yaratıcı zekası :D
"Canlı basamak. Öyle dememiş miydin? Bence çok güzel bir fikir. Ata binmeye bayılırım." Gözleri yuvalarından fırlayacak gibi görünen kadına gülümsedi.
Diyaloglu Şiirler -3) Bir Park- Bir Bank -Bir Kasım-Bir Kitap Sevgisi...
Erkek_ Merhaba ikimiz de aynı kitabı okuyoruz galiba:) Kız_ Ahh evet sanırım öyle :) Kürk Mantolu Madonna.... Erkek_ Altlarını çizdiğimiz cümleler aynı mı merak ettim bakalım mı? Kız_ İyi bir fikir tabi ki bakalım.... Erkek_ Benden bir başlangıç:) “ Tesadüf seni karşıma çıkarmasaydı gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim" Kız_ Aaa bakın ben de aynı cümlenin altını çizmişim ne güzel:) Erkek_ Güzel bir tesadüf:) Kız_ Sıra ben de:) “Ben de sizin gibi doğayı çok seviyorum...." Erkek_ Benim ki de aynı cümle bakın işte burda:) Kız_ Demek ki ikimiz de doğayı seviyoruz:) ben devam ediyorum:) “ Seni seviyorum...Deli gibi değil gayet aklı başında olarak seviyorum...." Erkek_ Bu bende de var :) ve bu son alıntım:) “Bir insana bir insan herhalde yeterdi." Kız_ Bence de:) Bu konuda da hem fikiriz:) Erkek_Görünen o ki ikimizin çok ortak noktası var :) Önümüzdeki hafta aynı bankta bulusalım mı ne dersiniz? Kız_ Neden olmasın ... " Senden Önce Ben" i bitireceğim bu hafta ben.... Erkek_ Ben de:) Öyleyse aynı parkta aynı bankta aynı saatte:) Kız_ Heyecanla bekleyeceğim o günü:) Erkek_ Ben de:) Hanife Çıta- KASIM
Diyaloglu Şiirler Dizisi-3Kitabı okuyor
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.