"Uyandığımı belli etmeden, bütün geceyi huzur içinde geçirmişim gibi yatardım. O yavaşça odaya girerdi. Uyuduğumu sanırdı. Usulca alnımı okşar, öper, giderdi. Hırsımı ondan çıkardığım, güzel yüzünü kan içinde bıraktığım gecelerin sabahında bile. Ama bir sabah, yine gelmesini, alnımı okşamasını, usulca öpmesini beklerken, çıt diye kapandı kapı. Beni öpmeden gitti. O zaman her şeyin bittiğini anladım. Ateş söndü. "