Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O Şiir
Güzelliğini sayıp dökmeye Kelimeler kafi değil, ne dersin Sade güzel olsaydın, neyse Şahesersin
Sayfa 32 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hani kimselerin uğramadığı metruk köşkler vardır, bahçesinde gelişi güzel büyümüş ağaçlardan görünmez olmuş köşkler. Sarmaşıklar sarmıştır her yanlarını. İşte çok konuşan bazı insanlar, kaygılarıyla baş etmeye çalışırken o köşkler gibi, yaprakların, kelimelerin arkasına saklarlar kendilerini, farkında olmadan. Nice mantıklı kelimeler söylerler ama duygularını göremezsiniz arada. O insanların ve köşklerin içleri zengindir mutlaka ve mutlaka birkaç kırık cam vardır pencerelerinde, hüzünlü sonbaharlardan hatıra.
Sayfa 36 - Sistem Yayıncılık
DÖN ÖZÜNE TÜRK
Türk kızı Türk erkeği Dünyanın en asil en güzel insanları Aşkla dön özüne Türk Aşkla dön özüne Türk Güneşten doğdu Türk
DÖN ÖZÜNE TÜRK
Türklük göktengridendir Göktengri Türkle birlik Göktengri türkün yanında Türk kızı Türk erkeği Dünyanın en asil en güzel insanları Aşkla dön özüne Türk aşkla dön özüne Türk Güneşten doğdu Türk güneşle doğar Türk güneşle birlik Türk güneşle bir Türk göktengri Türk le birlik göktengri Türk ün yanında en büyük ata gökbörü Oğuzkağan ın son ata gökbörü yüce başbuğ Atatürk ün izinde sonsuza dek
Şiddetli, çaresiz öpücükler, sonra... "Silah kullanmayı bilen bir kızdan daha seksi bir şey yok." Alt dudağımı dişlerinin arası- na alıp hafifçe ısırdı. "Ateş etmeyi ne zaman öğrendin?" "Babam bana on bir yaşındayken öğretmeye başladı." Kollarımı boynuna doladım ve ellerimi sarı saç tutamlarının arasına gömdüm.
Sayfa 180
Reklam
Güzelliğini sayıp dökmeye Kelimeler kâfi değil, ne dersin Sade güzel olsaydın, neyse Şahesersin
Geri geri kaçışını izledim. Siyah yorganın üzerinde kaymak gibi cildi mükemmel bir zıtlık sergiliyordu. Yastığıma yaslandığında saçları tüm yüzünün üzerine dökülmüş; altın zinciri, ebedi aşkımızın bir hatırası olarak boynundan sarkmıştı. Hiç tereddütsüz yatağa tırmandım ve omuzlarımdan sarkan gömlekten kurtuldum. Ağzını, boynunu, kollarını,
Sayfa 270
Fakat şimdi ... Şimdi o benimdi. Muhtaç bakan gözleri yanıyor benimkileri arıyordu. Yanıtını kızaran yüzümde bulmuş olmalıydı, çünkü birdenbire elleri baldırlarımı kavradı ve kaldırdı. İçgüdüsel olarak bacaklarıma belinin etrafına sardım. Kendini bana iyice bastırınca inledim. Onun tamamını hissetmek için yanıp tutuşuyordum. Dudaklarını
Sayfa 223
O güzel adamın dediği gibi, kelimeler... bazı anlamlara gelmiyor.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Hayali de tüm güzel hayallerden daha güzeldir...
Ne zaman ki Kudüs'ü gördüm, işte o zaman hayatın arzusunu hissettim. Sevimli kızım, Kudüs'ü anlatmak için kelimeler yetersiz kalır. Kokusu her şeyden güzeldir. Manzarası dünyanın bütün güzel manzaralarından çok daha güzel, çok daha harikadır.
Bir çiçeği koparmadan koklamayı bilmiyorsunuz bayım. Bir kadınla sevişmeden sevmeyi, Dövüşmeden barışmayı. Siz insan olmayı hiç denemediniz bayım. Ne güneşin küfür yemediği kaldı sizden ne yağmurun. Çamurun içinden çıktık diyorsunuz ya hani, Siz o çamuru bile kirlettiniz bayım. Yaşıyorsunuz ama yaşattığınız kaç umut kaldı elinizde? Dilinizde hep
Kekeme
Bir kekeme bilirim; dolaşır garip garip Bir şehrin daracık sokaklarında Kelimeler zincire vurulmuş gibidir Dudaklarında Ne ismini söyleyebilir doğru dürüst Ne sevdiğine ilanıaşk edebilir. Sormayın neden yalnız yaşadığını Kusurunu bilir O güzelim şiirleri hep içinden okur Bu dert de çekilmez doğrusu Güzel söylenilmiş cümlelerle doludur Bütün uykusu Günahsız harfler onun nazarında Birer siyah heyulâ gibidir Ay ışığında sevgiliye söylenen sözler Rüya gibidir "İçince az kekelermiş" diyorlar Sarhoş gezdiği de hep bu yüzdenmiş Ama neye yarar? İsmine bir kerre Kekeme denmiş
"Varlık, rahmettir. "
Nasıl var olduğumuzdan bağımsız olarak nefes alabiliyor, konuşabiliyor, bir araya gelebiliyorsak, ağzımdan çıkan kelimeler kulağınıza, oradan zihninize, gönlünüze ulaşabiliyorsa, şuradaki ağaç, çiçek bize bir şeyler söylüyorsa ve onu görüp anlayabiliyorsak, teneffüs ettiğimiz hava etrafımızda var olmaya devam ediyorsa, her sabah güneş yeniden doğabiliyorsa bütün bunların kendi başına çok büyük bir nimet olduğunu, şükre vesile olduğunu düşünmemiz lazım. Derin tefekkür insanı şükre götürür. Heidegger'in güzel bir ifadesi var: “Tefekkür, teşekkür eder. Gerçek düşünce insanı şükre, teşekküre, hamde götürür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.