"Gel gör ki hayat, insan tırmandıkça yepyeni engebelerle muhatabını zorluyor, küllerini baştan sona alevlendiriyordu. Dünyaydı ya... İşte hep ondan burada... dünya... "Oldum..." diye anlatılıyor yerde başka bir şeyin yaşadığı yerdene varırdı insan. .. Piştim sandığı yerde yeniden harlanırdı... Basamakları çıkmadıkça, menzile
H. G. Wells, bundan 800.000 yıl sonrasına giden bir zaman gezginini anlatıyor kitabında. İşin asıl ilginç tarafı ve yazarı tebrik ettiğim kısım kitabın 1895 yılında yazılması. O zamana göre inanılmaz bir hayal gücü... Kitaba gelecek olursak, kısa bir kitap hemencecik akıp gidiyor. Yer yer sıkıldığım anlar oldu fakat sonunu merak ettiğim için çabuk bitirdim. Eğer bilim-kurgu seviyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum. Wells'in çok güzel tespitleri var. Fakat sonunda bir bitmemişlik hissettim sanki biraz daha ayrıntı verebilir uzatabilirdi bana göre fakir kalmış bir sondu. Genel olarak beğendim, merak edenlere, okumak isteyenlere tavsiye ederim. İyi okumalar.
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202428,9bin okunma
Kitabi, başlangıcından sonuna kadar büyük bir heyecan ve merakla okudum. Özellikle felsefe,psikoloji,sosyoloji ve sevgi tutkunlarına(saplantılı ilişki) şiddetle öneririm.
Amor Fati (yazgını seç ve yazgını sev) hepimiz farklı konularda bir statü,beklenti, arayış ve çaba içerisindeyiz bu konuda da kitap birçok noktada hepimize yardımcı oluyor ve birçok satırında da kendimizi buluyoruz. Kitabın en beğendim özelliği bir kitap okumaktan ziyade bir felsefe dersinde bir tartışma ve içerisindeymiş gibi ya da satranç oynuyormuşsun hissi veriyor çünkü hamle içinde hamleler var. Kitapta gecen bazi cümleler o kadar güzel ve derinki saatlerce hatta günlerce üstüne konuşabilecek kadar harikalar. Bu noktada Nietzsche,Dr. Breuer ve Sigmund Freud okuyuculara büyük bir keyif veriyor. Nietzsche'nin fikirlerini,hayata olan perspektifini, hastalığını,yalnızlığını ve Lou Salomè ile olan aşkını bütün boyutlarıyla anlatan çok güzel bir kitap. Bu anlamlı ve nitelikli kitabı herkese tavsiye ederim..
Baumgartner Paul, eserin lansmanında sanki bu kitabın son kitabı olacağını ima eden birkaç söz etmişti. Elbette bu söyleme karşılık içim burkuldu. Ancak bundan daha ziyade, farkında olmadan nahoş bir durumun farkına varmama vesile oldu. Yolun sonuna geldiğini kabullenmiş bir insan, yolun sonuna doğru ilerleyen bir insanı tutup sarstı. Bu farkındalık
1 hafta sonra reading slumptan çıktım. Notre Dame in kamburu başladığım gün okuma isteğim azaldı.Bunun kitapka alakası yok tamamen benle ilgili ve dün bu kitap sayesinde rs den çıktım şu an 115. Sayfadayım ve güzel gidiyor , kitapta olan aksiyon havası hoşuna gitti.
#nandiyaejderhası
•
《Sɪᴢɪɴ ᴄ̧ᴏ̈ᴘᴜ̈ɴᴜ̈ᴢ ʙɪʀ ʙᴀꜱ̧ᴋᴀꜱıɴıɴ ʜᴀᴢɪɴᴇꜱɪ ᴏʟᴀʙɪʟɪʀ.》
"Bir ejderha ile tuhaf ve inanılmaz maceralar yaşadınız mı?
Ben böyle bir macera yaşadım.Henüz çocuktum ve neler olacağı hakkında hiç fikrim yoktu...."
•
Merhaba arkadaşlar,sizleri Kerem ve Ecem'in macera dolu hikayesini okumaya davet ediyorum.
Kerem o gün
Bende bir gün iyileşir miyim? İnsan olmayı öğrenebilir miyim? Sevmeyi, sevilmeyi, heyecanlanmayı, korkmamayı, kaçmamayı, hayal kurmayı... Yaralarım iyileşir mi bir gün?"
Bu kitabın en güzel en özel alıntısı diyebiliriz,
Ve aslında bu alıntı kitabın kendisi. Kitabın konusu aslında...
Acılarıyla büyümüş bir çiçek karakterimiz söz konusu (:
Çiçek agresif ruhsuz her şeyden nefret eden biri
Ve bir yandan da soğukkanlı ve güçlü. Gri renginde olduğuna inanıyor, hiçlikten ibaret olduğunu düşünüyor. Ayza ise ona olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Ayza karakteri de iyi bir karakterdi sadece fazla ön planda değildi çiçek daha ön planda gibiydi. Yani ben ayzayı daha çok tanımak isterdim açıkcası onun dışında ayçiçeği karnavalında olan karakterlerin burda toplandığı bir sahne güzeldi bence benim hoşuma gitti doğrusu. Kurgu dediğim gibi güzeldi ana tema aslında kötü soğuk ya da umursamaz gibi görünen insanların içinde ne kadar büyük yaralar olmasını çok iyi yansıtmış yazar bunu sevdim en çok ben. Sonu beni üzdü evet ama yetersiz gibiydi bilmiyorum sanki sırf mutsuz son olsun diye gerçekleşmiş gibi geldi ölüm. Çiçeğin ölümü daha detaylı olabilirdi yani sahne daha uzatıla bilirdi. Çiçek öldükten sonra Ayzanın bakış açısıyla da okuya bilirdik mesela o zaman Çiçeğin ölümü de daha çok geçerdi bana. Böyle de güzel bir kitap dediğim gibi ama yine de bir kaç şeyle çok daha mükemmel bir kitap olabilirdi. Puan olarak 8 bence. Çünkü eksik kalan şeyler vardı dediğim gibi o yüzden puanım 8.