Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
Sen ülkemin yaz geceleri gibisin
Saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
Beni unutma
Ah! saklı gülüm
Sen hem zor hem güzelsin
Şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
Sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
Sen memleketim kadar güzelsin
Ve güzel kal”
.."Demokrasi olan memlekette bir adam sarhoş oldu mu, 'Ah ne oldu benim güzel sevgilime?' diye ağlar.Demokrasi olmayan yerde ise,bir adam sarhoş oldu mu, 'Ah ne oldu benim güzel memleketime?' diye ağlar.
“Ben sizi bilirim, civan delikanlılar. Bütün fedakârlık hamleleriniz post kapıncaya kadar sürer!” diye söyleniyordu.
Bunlardan biriyle konuşurken: “Azizim!” diye sormuştu: “Sen tıbbiyeyi bitirince ne yapacaksın? Köye mi gideceksin?”
Öteki birdenbire boş bulunarak:
“Ne münasebet!” dedi. Sonra, pek ustaca olmayan bir ricat yaptı: “Mamafih, icap
Toynbee, Mustafa Kemal'i şu çizgilerle canlandırır: "Bu askeri lider biraz Cromwell'e benzer; o, Sultan'ın ordusu üzerinde kendi nüfuz ve hâkimiyetini kurdu ve memleketi yıkıma götüren itibarsız monarşiyi hükmü altına almak ve sonra ortadan kaldırmak yolunda orduyu büyük bir siyasi ustalıkla kullandı... O, maksadını saklamasını ve yeri gelince kesin karar vermesini bilen, sarsılmaz bir irade sahibi, kendisinden çok memleketinin iyiliğini isteyen kuvvetli karakterli ve emirlerinin harfi harfine yerine getirilmesini isteyen adamdır. Bütün cepheleriyle başından sonuna incelemiş olduğu Fransız İhtilali onun üzerinde büyüleyici bir ilham kaynağı tesiri yapmıştır. Şahsındaki çekicilik şüphesiz çok kuvvetli olup, mecliste ve hükümet içinde tesirini göstermediği zamanlar nadirdir. Soğuk çelik bakışları, enerjik yüzü, geniş omuzları, erkek gösterişi, güzel, kısa ve manalı konuşma kabiliyeti etrafındakileri derhal tesir ve hakimiyeti altına alır."