Budala romanının narrator-anlatıcı perspektifinde incelenmesi.
Dostoyevski tüm dünyada çok okunan bir yazar. Bizde de öyle. Siteye baktığınızda bu eser hakkında yetmişe yakın inceleme olduğunu görürsünüz. Bu anlamda, madem bu site sıkı okurların olduğu bir mekan, o halde, farklı türde incelemeler yapmasak ayıp olurdu.
Siteye ilk geldiğim zaman
Nihayet bu mecrada adından epey söz ettirmiş Oğuz Aktürk'ün yazdığı kitabı okuyabildim. Kitaba geçmeden önce biraz kendisinden bahsetmek isterim. Oğuz Aktürk, bu mecrada binlerce insana gerek yazdıkları ile, gerek verdiği kitap tavsiyeleri ile, çizdiği yollar ile yol göstermiş ve bu işe gönül vermiş bir kişiliktir, buna kimsenin itirazı
Kitabı 10 yıl önce üniversitede okumuştum. O dönem okuduğumda bende inanılmaz etkiler bırakmıştı. Raif efendiye adeta hayran olup yaşadıkları aşkın dünyada tarifi olmadığını düşünmüştüm. Maria Puder’in ise çok güzel bir çizgisinin olduğunu bu çizgiden çıkmayışına hayranlık duymuştum. Şimdi 30 yaşıma 4 ay var ve kitabı tekrar okudum aşka insanlığa
Vakit bulamadığım için elime yapışan kitaplardan biri. Aşırı akıcı olsa da asla vakit bulamıyordum:((
Yazarın okuduğum ilk kitabı gayet başarılı buldum kalemi akıcı ve duru çok güzeldi.
Kitap iki kişinin ağzından anlatıyor, Grace ve Jackson. Grace 15 yıllık evliliğini kocasının onu terk etmesiyle bitirmek zorunda kalıyor her gün içten içe kocam beni sevsin diye dua ediyor. Kocasıyla tanıştığı ve ailesinin yaşadığı kasabaya dönüyor. Kasabaya geldiği ilk gün en yakın arkadaşının kocasıyla beraber olduğunu öğreniyor ne büyük bir hayal kırıklığı!!! Gerçekten sadakat çok önemli.
Aslında kocasının ona mesafeli olmasından aldatıldığını biliyordu hatta kim olduğunu da defalarca kocasına sormuştu ama cevap alamamıştı. Grace çocuk sahibi olamayan bir kadın ve kocasının en yakın arkadaşından çocugu olacağını öğrendiğinde yıkılıyor.
Jackson ise annesini kaybettiğinden beri alkol bağımlısı babasına babalık yapan çocuk ruhlu ama serseri gözüken biri ve kasabadaki herkes ondan korkuyor...
Bu ikili bir araya geliyor ve birbirlerinin yaralarını sarıp çok güzel bir ikili oluyorlar kasabanın serseri çocuğu ve papazın kızı yani prenses olan o kızın ilişkisi. Daha heyecanlı bir ilişki olabilir mi? Sanmam.
Yüz KarasıBrittainy C. Cherry · Martı Yayınları · 20222,227 okunma
"Sevgili Lorry, kolay kolay bir şey olacağını sanmam.Hayatının bir alanında öyle büyük sıkıntı yaşamış ki, başka alanlarında başka șeylerle meşgul olarak bir şekilde dengelenmesi gerekir."
Çok güzel başladı toplumsal sorunlara değindi vesaire yani kısacası güzel gidiyordu ama 120. Sayfalardan sonra klasik wattpad kitabına döndü.. İnanılmaz klişe her kesin yazabileceği ama şahsen benim yazmak istemeyeceğim bir wattpad kitabına..Kötü bir çocuk nedensizce kısa bir sürede bu çocuğun hayatını düzeltmeye onu iyileştirmeye çalışan bir kız