Melo ormana yürüdü ağır adımlarla. Görebildiği tek şey güzellikti. "Madem buranın bu kadar güçlü bir güzelliği var, güzel olmayan başka şeyler de çıkacak karşıma mutlaka," diye geçirdi içinden.
Reklam
Umman'ı bir gün göreceğim. Bu onu son görüşüm olacak. Gülhane Parkı'nda bir adamla yürüyecek. Onu değişmiş bulacağım. Biraz daha olgun, biraz daha yuvarlak yüzlü ve mutlu. Tavuskuşlarının önünde konuşacaklar. Ben az ileride bir bankta oturuyor olacağım. Onları seyredeceğim. Güzel ellerine bakacağım; hala seramikler yapıyor mudur diye soracağım kendime. Kuğuların yanına gidecek, bir çocuk sevinciyle seyretmek için beyaz kuşları. Yanına yaklaşacağım, gözlerine bakacağım. "O adam ben olabilirdim," diyeceğim, bir çınar ağacına yaslanıp ona bakan adamı göstererek. "Saçlarını iyice büküp bir omzuna bırakan, güzel şeyler yaparken dünyayı unutan Umman'ı hala seviyorum," diyeceğim. Son cümleyi belki de söylemeyeceğim. Hiçbir şey anlamayacak Yıllarca düşünüp duracak sözlerimi.
Bir yanım gündelik şeyler Evdir ekmektir Yaşadığım kaskatı; Bir yanım olmadık türküler söyler Yoldur özlemdir Benim en güzel düşlerim İçimde kaldı.
"Kalp bir bahçe gibidir. Mutlaka bir şeyler bitecektir. O halde güzel şeyler ekin ki güzel şeyler bitsin." Mevlana
Sayfa 37 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
Tercih
Niçin gösterebileceğim değil de hissedebileceğim türde, işe yarayan iyi bir şeyi aramıyorum? İnsanların bakakaldığı, önünde durduğu ve şaşkınlıkla birbirlerine gösterdikleri, dışı parıldayan bu şeyler kendi içinde değersizdir." Görünüşte iyi olanı değil, sağlam, doğru ve kendi saklı bünyesinde daha güzel olanı arayalım, onu bulup çıkaralım.
Reklam
"Dünyadaki en iyi ve en güzel şeyler görülemez ve hatta dokunulamaz bile, onlar kalple hissedilmelidir." Helen Keller
Sayfa 15 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
İnsan toprak gibi olmalı; bütün pis şeyler yere atılır lakin bütün güzel şeyler de yerden biter.
“Ben sevgiden, sevinçten söz açmak istemez miyim, delice, çılgınca, içim taşa taşa, bir sevinçten söz açmak istemez miyim? Ben sevinçli adamım. Bu dünya böyle olmasa, böyle kara, karanlık olmasa, ben sevinçten taşar coşardım. Yaradılışım karanliktan çok aydınlığa, acıdan çok sevince… Ne çare, ne çare ki sevinmek gelmiyor elimden… Dostluktan söz açmak ne güzel. Bir dostum var. Sıcacık eli var. Sevgi dolu gözleri var. Ne güzel yalansız, salt sevgi dolu bir insan eli sıkmak. Sıcak, sıcacık…” Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne - 21 Şubat 1962
“Hep Anadoluda kötülük görür, on yıldır bu yazar. Çirkinlik görür. Düşün bakalım aslanım, bir iyi yanı yok mu? Kilimi güzel, türküleri güzel, halayları güzel, kültürü güzel halkın… Bunlarla uğraşan kim, bunları kültürden sayan kim? Hepsi bir bir Köy Enstitülerinde canlanıyordu. O çirkin adamlar, o Kara Cephe, Karalar Cephesi, yerle bir etti en güzel şeyimizi…” Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne - 21 Şubat 1962
Reklam
Seni her hatırladığımda, (yani günde en az bir kere) bir gün karşıma çıksan da bana gel desen, bütün dünyayı arkamda bırakıp sana koşacağımı, ama sana koşmadan önce Osman için iyi bir şeyler yapacağımı (ne olduğunu bilmiyorum, ama iyi bir şeyler işte), sensiz yıllarda hiç değilse onu avutmanın bana iyi geldiğini, arzın merkezine seyahat ederken yanımda onun olduğunu, Osman’a bu kadarını borçlu olduğumu düşünerek yaşamıştım. Sen benim saplantımdın Ali, takıntımdın, güzel obsesyonumdun, sen benim en sabit fikr-i sabitimdin.
Sayfa 184 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Pratik akılla erdeme ulaşmanın yolu, "orta doktrin"dir. Yani ölçülü olmak. Neye aşırı meylediyorsak, içimizden ne yapmayı aşırı derecede arzu ediyorsak onu biraz törpülemeliyiz, der Aristoteles. Çünkü haz kötü şeyler yapmamıza neden olabilir, acıysa güzel şeylerden uzak durmamıza. Ahlaki ve akli erdeme sahip olmak, ölçülü davranmak, bilgeliğe ve mutluluğa giden yoldur Aristoteles'e göre.
Sayfa 292
Kimse yaşattığını yaşamadan ölmez diyorlar.
Kimin kalbi taştansa, kötülükle doluysa, kırdığı yerden kırılsın ki bir daha kimseyi üzemesin, kıramasın! "Herkes kalbinin ekmeğini yer." der, geçerim. Benim bedduam yoktur. Kalbin neyse, karşına öyle insanlar çıkarsın. Eğer kalbi iyisiyse, hemen şimdi en güzel şeyler onu bulsun. Ama kalbi kötüyse, Allah ne takdir ediyorsa onu yaşasın. Ama düşmanım bana muhtaç olmasın. Canımı yakan bana gelmesin. Kalbimi kıran beni aramasın. Kendi cehennemini kendi yaşasın.
Yaygın kanaat olarak, meşhurluğu ve güzelliğinden dolayı, ilk açılan Nizâmiye'nin Bağdat Nizâmiyesi olduğu sanılır. Oysa Bağdat Nizâmiyesi ilk açılan Nizâmiye Medresesi değildir. Kaynakların naklettiği bilgilere göre nizâmiyelerin ilki Nîşâbur'da inşa edilmiştir. Bu medresenin inşasına ait şöyle bir rivayet nakledilir: "Sultan Alparslan Nîşâbur'da iken bir gün bir caminin önünden geçerken, caminin önünde, görmeye alışık olmadığı eski elbiseler içinde birtakım insanlar görür. Bu insanlar sultana tâzim etmedikleri gibi, ondan bir şeyler de istemezler. Gördüğü bu manzara karşısında şaşıran Alparslan, yanındaki veziri Nizâmülmülk'e bu insanların kim olduklarını sorar. Nizâmülmülk de sultana cevaben: Bunlar dünyaya meyletmeyen, dünyeví zevklerden hoşlanmayan, fakirlikleriyle iftihar eden ilim yolcusu fakihler olduğunu söyledi. Fakihlerin bu hali sultanın hoşuna gitti. Sultanın kalbinin yumuşadığını gören Nizâmülmülk sözüne devamla, 'Eğer izin verirseniz onlara kalacak bir yer inşa edip rızıklarını temin edeyim, onlar da ilim tahsiliyle ve sultanın devletine dua ile uğraşsınlar' dedi. Sultan da buna izin verdi. Alparslan'dan gerekli izni alan Nizâmülmülk sultanın malından (çok miktarda para) onda bir kısmını harcayarak ülkenin her tarafını medreselerle donattı. Bu güzel sünneti ilk işleyen kişi Nizâmülmülk'tür.
Sayfa 85 - Kazvini, Asârü'l-Bilâd ve Ahbârü'l-İbâd , s. 412; M. A. Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, III, 372; M. Dağ-H. R. Öymen, a.g.e., s. 122. 85Kitabı okuyor
Hayat değişir. Aşkı kaybederiz. Arkadaşlarımızı kaybederiz. Hiç kaybetmeyeceğimizi sandığımız parçalarımızı kaybederiz.Sonra, biz farkına bile varmadan bu parçalar geri gelir. Yeni bir aşk başlar. Daha iyi arkadaşlar ediniriz. Ve aynaya daha güçlü, daha bilge bir versiyonumuz bakar. Bir şeyler ne kadar kötüye giderse gitsin iyi günler de gelecektir. Güzel günler yaşayacağınızı ummak ve hayatta karşınıza çıkan gülümsemeleri, neşeleri kabul etmek hayatta ihtiyacınız olan şeydir."
Resim