Tanrım nasıl güzel gülümsedi, hiç ölmeyecekmiş gibi.
Sayfa 305 - Can, 13. BaskıKitabı okuyor
Tanrım nasıl güzel bir kadın, dudak uçuklatacak kadar güzel.
Sayfa 254 - Can, 13. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Şiddetli, çaresiz öpücükler, sonra... "Silah kullanmayı bilen bir kızdan daha seksi bir şey yok." Alt dudağımı dişlerinin arası- na alıp hafifçe ısırdı. "Ateş etmeyi ne zaman öğrendin?" "Babam bana on bir yaşındayken öğretmeye başladı." Kollarımı boynuna doladım ve ellerimi sarı saç tutamlarının arasına gömdüm.
Sayfa 180
Ormana kaç güzel kadın Ormanda seni kimse bulamaz Etinin kokusunu alamaz Bu yabani bu vahşi hayvanlar Peşine düşmeye cesaret edemez Bağıramaz çığıramazlar Cani bir hisle sana zarar vermeye çalışamazlar Çünkü onlar bir tek senin üzerinde bu kadar cesurlar Başını taşla yaralayamaz Seni toprağın altına koyamazlar Ormana kaç güzel kadın Ormanda
Aman Tanrım, kalbim! Kalbim bu gülümsemeleri kaldıramazdı. Fazla güzel ve fazlasıyla kahrediciydi.
Hayallerimde "güzel ve yüksek şeylere dalışlar"ımda aşk maceraları yaşadım, Tanrım! Bu tamamen hayali, herhangi canlı varlıkla ilgisi olmayan aşklardan öylesine tatmin oluyordum ki, sonradan gerçek, tatbiki bir aşka hiç ihtiyaç duymuyordum; hatta gerçek bir aşkı lüks bile buluyordum. Her şeyi tembelce, ama tatlı bir tarzda sanata bağlıyordum; yani şuradan buradan, şairlerden, romancılardan kaptığım göz kamaştırıcı her arzuya cevap verecek hayat sahnelerini, tamamıyla hazır kurguları hayallerime göre dilediğimce kesip biçiyordum. Her seferinde kahraman bendim; güya herkesi yendiğim için üstünlüğümü kabul etmek zorunda kalıyorlardı, ben de hepsini affediyordum.
Reklam
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
Tanrım, anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret...
Sonra hızla ayağa kalkıp kapıya yöneldi. "Ever," dedi, "aşkımı öldürdün. Eskiden içimi kıpır kıpır ederdin, bana hayaller kurdururdun; şimdi içimde seninle ilgili en küçük bir merak bile kalmadı. Üzerimde zerre kadar etkin yok. liydin, zekiydin, büyük ozanların hayal dünyalarını algıda sadece Seni sevmiştim çünkü muhteşemdin, olağanüstü yetenek yabiliyor, sanatın aracılığıyla o hayallerin hayat bulmasınır kadar ha sağlayabiliyordun. Her şeyi mahvettin. Aptal ve yüzeysel sin. Aman Tanrım! Seni sevmek ne büyük aptallıkmış! Ne ahmakmışım! Artık gözümde bir hiçsin. Seni bir daha asla görmeyeceğim. Seni bir daha asla düşünmeyeceğim. Bundan böyle adını bile anmayacağım. Eskiden benim gözüm de neydin bilemezsin. Eskiden... Ah, düşünmeye tahammül edemiyorum. Keşke seni hiç görmeseydim. Hayatımın aşkını mahvettin. Aşkın sanatını mahvettiğini söylüyorsan, aşka dair hiçbir şey bilmiyorsun demektir. Sen sanatın olmadan bir hiçsin. Seni ünlü edebilirdim, muhteşem olabilirdin, pırıl pırıl parlayabilirdin. Tüm dünya sana hayran olacaktı ve benim soyadımı taşıyacaktın. Şimdi nesin? Güzel yüzlü üçüncü sınıf bir oyuncu.
Sayfa 102Kitabı okudu
"Belki çok güçlü yoğunlaşırsam, belki seninle... hissedebilirim." Önünde kırılgan, solgun ve koyu renk parlak tırnaklarıyla bir el be- lirdi. Bileğinin arkasında bir gül yaprağı çarpıcı bir şekilde dururken sonra birden uçarak yok oldu. "Sana dokunabilir miyim?" En azından bu defa sormuştu. Hırıltılı bir ses tonuyla,
Sayfa 96
Reklam
Çıldırmak için güzel bir gündü. bütün gece boyunca yağan kar şimdi epey hafiflemişti, ama çiselemeyi sürdürüyordu (aslında yağmur için kullanılan bu deyim ne derece yerinde oldu hiç bilmiyorum, ama çok da kötü olmadı sanırım, en azından “sulusepken» kelimesinden iyidir. tanrım!
“ Tam ayağa kalktığımda, görevli mektubunu getirdi, merdivenlerde açtım, aman Tanrım, içinde bir resim var, yani sonsuz bir şey, bir senelik mektup ve o kadar güzel ki .Daha iyisi olamaz! zavallı resmen sadece gözyaşlarıyla ve kalp ağrısıyla bakmalı, başka türlü olmaz.”
İffetsizliğe karşı, şükürler olsun Tanrım, Acıyı verdin bize, en iyi ilaç olan, O acı ki en güzel cevherdir, inanırım, Güçlüleri kutsal şehvetlere hazırlayan!
Resim