Bunları bil yeter..."
Seni en küçük yaşımda tanısam yine tutulur kalırdım. Çünkü çocuktum, saftım, inanmazdım öylesine güzel bakan gözlerin beni üzeceğine. Yine tutulur kalırdım. Çünkü çayı açık mı kapalı mı içersin bilmek isterdim. Mesela en sevdiğin rengi öğrenmesem içinde kalırdı. Tutamazdım kendimi. Mahalleden arkadaşım olmuş olsaydın... Ben hiç mahalle maçında güzel top oynayamadım. Topa ne zaman vursam yamuk giderdi. Bak buna kaleci bile gülerdi ama en çok sen...Seni gördüm diye oynayamazdım utancımdan. Seni ilkokul çağlarında tanısam yine severdim. Çünkü tam da o yaşlarda anlamıştım matematiği asla sevmeyeceğimi ve matematik derslerinde sevebileceğim bir sen olurdun en azından. Düşünsene bir artı bir hep sen edecekti benim gözümde. Bak buna gülümsedim. Çünkü biz hiç iki olamazdık. Seni ortaokulda tanısam türkçe öğretmenimin verdiği kompozisyon ödevlerinde hep seni anlatırdım. Çünkü bilmezdim sonunun kötü olacağını. İnanmazdım buna. Hayat senin saçlarını anlatabilirken toz pembe olurdu. Ellerinin inceliğinden bahsederken güzel... Mesela bir otogarda karşılaşmış olsaydık ilk kez. Çünkü ortaokuldan sonra hep gittim ben. Ama karşılaşmış olsaydık duramazdım, hep sana gelirdim. Çünkü sen benim bilmediğim ve öğrenmek istediğim en güzel şehir olurdun..."
Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır!
Cumhuriyetimizin 100. Yılı etkinliklerinden biri olan Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'un konuşmasına katıldım. Atatürk'ün kültür ve dile verdiği değeri ve yaptığı çalışmaları, bize bıraktığı bu bilinç ve şuuru anlattı. "Türkçeyi güzel konuşan sunucuları dinleyin, 50'li filmleri izleyin. Türkçe'yi doğru ve güzel yazan yazarları okuyun. Nutuk'u, Namık Kemal'i, Tevfik Fikret'i, Falih Rıfkı Atay'ı okuyun. " tavsiyesini verdi. Atamızın "Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir." "Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz." "Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır." sözlerini de sizle paylaşmak isterim.
Reklam
Nisa Suresi 58. Ayet
Şüphesiz Allah, size işleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman da adaletle hükmetmenizi emretmektedir. Gerçekten Allah, size ne güzel öğüt vermektedir. Muhakkak Allah, çok iyi işitir, çok iyi görür.
Sayfa 88 - Yolcu YayıneviKitabı okuyor
365 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
En sonunda bitirebildim Peyami Safa’nın bu güzel romanını. Karakterler çok etkileyici. Safa’nın bu romanı uzun zamandır okumadığım güzel bir Türkçe ile yazılmış olduğundan beni dil anlamında; edebiyat, kurgu ve Türk romanı çerçevesinde bir hayli düşündürdü. Fakat kitapta bir sorun vardı ki kafamdan atamadım. Peyami Safa’nın kadın karakterleri… Zayıf, histerik, batıya özenen, ailesini dinlemeyen, bir yandan da “o kadın karakterleri olmazsa roman da olmaz” dedirten kadınlar. Batı ve Doğu tartışması neredeyse sadece kadınların hayatlarının nasıl olması gerektiği üzerinden yürüyor…
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201922bin okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
1931 yılında basılan, ülkemizin 1920-1930 yıllarını yansıtan bir roman Peyami Safa’dan. Temiz ve güzel bir Türkçe (arada eski Türkçe kelimenin anlamları aşağıya eklenmiş) kullanan yazarımızı, çok daha fazla okuyup tanımamız gerek. Cumhuriyet sonrası batılılaşma konusunu kimlik arayışı ve kimlik değişimi temaları üzerinden işlemiş. Muhafazakar bir ailede büyüyen Neriman’ın değişimini Macit ve Şinasi ile yaşadığı ilişkiler üzerinden okuyoruz. O zamanlar batılılaşmanın sadece yüzeysel ve şekilsel olarak algılandığını, ancak batının mantıklı ve pozitivist düşünce yapısı ile bizim özümüzde sahip olduğumuz mistik ve felsefi yanımızla sentezleyerek bir gelişme göstermemiz gerektiği vurgulanmış ana fikir olarak. Kısa sürede akıcı bir şekilde okuyabileceğiniz, Türk edebiyatınınn önemli eserlerinden birisi. Okumanızı tavsiye ederim. Youtube kanalım: youtube.com/user/ayseum
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202048,2bin okunma
Hikayen çok güzel :))
Delikanlı bir gün okumam için bir öyküsünü getirdi. Ertesi gün nasıl bulduğumu sordu. – Cümle başına gelen harfler, büyük harfle yazılır, dedim. – Ben, böyle yazıyorum! dedi. – “Dahi” anlamına gelen “de”ler ayrı yazılır, dedim. – Boş ver, dedi, ben canım nasıl isterse öyle yazarım. Eh, ne yapalım, vicdan hürriyeti var, nasıl isterse öyle düşünür. – Soru eki olan “mi”ler de ayrı yazılır, dedim. – Yahu, ne kalıplaşmış insanlarsınız, dedi, ben bütün kuralları kaldırıp attım. Kural mural takmıyorum. – Noktalama işaretleri de yanlış. Canının istediği yere virgül, canının istediği yere nokta, soru işareti koymuşsun. Gerçekten de öyle yapmış. Süs gibi yazının orasına burasına, yerli yersiz noktalama işaretleri serpiştirmiş. – Beni kimse anlamıyor yahu, dedi, Türkçe öğretmeniyle de bu yüzden atıştık. Herifi dövecektim... – Aman aslanım, hikâyen çok güzel...
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.