Hadi biraz detaylı inceleme yapıp sonra bu güzel (!) fırtınada sürüş dersine gidelim. Tanıtım Yazısı olduğundan muhtemelen Spoiler da olur. Siz gene şikayet falan edin belki bir şey uydurursunuz. Geçenlerde bir kardeşimiz 1924te ölen bir yazardan ‘Öldü’ diye bahsettiğinden Spoiler diye şikayet eden bir dengesizle karşılaşmış. Allah kurtarsın ne
“-Bir antoloji tek şiirinizi alsaydı hangisinin girmesini isterdiniz? Başka bir deyimle sizi en çok belirten şiiriniz?
-Bir ayrım yapmak, kişinin şiirlerinin arasından bir şiirini nesnel bir davranışla ayırması güç ama bu güçlüğü yenerek söyleyeyim: Öykü.” (Sabahattin Kudret Aksal)
“–Atatürk’le olan yakınlığınızı biliyoruz. Atatürk’e ait bir hatıranızı anlatır mısınız?
-Bir gün Çankaya sofrasında şiirden ve şairden söz açıldı. Şairlerimiz birbiriyle karşılaştırıldı. Gerçek şair kime derler sözü ağızdan ağıza dolaştı. Bu sefer, Atatürk sofradaki konuklarına aynı soruyu sırayla sormaya koyuldu:
-Şair kime derler?
Bu işten anladığı bilinenler:
‘Gönülden kopan duyguları ahenkli kelimelerle kâğıda geçirebilen kimsedir.’
‘Uyanıkken rüya gören ve bu rüyayı kendisi yorumlayan adamdır.’
‘Bir hummanın ateşinde sayıklayan kişidir. Deliden farkı düzgün sayıklamasıdır.’
Gibi şeyler söylediler. Bunların hiçbirini gerçek şairin şanına uygun ve yeter bulmayan Atatürk, mahsus, şiirle hiçbir ilgisi olmayan birine dönerek soruyu tekrarladı:
-Şair kime derler?
-Şiir yazana şair derler, efendim.
Birinciliği o kazandı ve toptan alkışlandı.” (Behçet Kemal Çağlar)
“Yunus Emre’nin delisiyim. Bana öyle geliyor ki, Yunus kadar derin şair dünyaya gelmedi. Hele bu şiirleri bizden kaç asır evvel söylediğini düşününce insanın aklıma durgunluk geliyor.” (Ziya Osman Saba)
“-1955 yılının en başarılı şairleri?
-Dağlarca Necati Cumalı, Attila İlhan, Turgut Uyar, Kâmuran S. Yüce, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Gülten Akın.
Benim zihnimde bu yıl en çok bu şairler yer etti.” (Behçet Necatigil)
“-Bugün için beğendiğiniz romancılarımız kimlerdir?
-Kemaller… Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir. Yeniler arasında da Muzaffer Buyrukçu, Fakir Baykurt beni en çok ilgilendirenlerdir.” (Kemal Bilbaşar)
“Şiirimizin namuslu ve usta ellerde olduğuna çok memnunum. Hikâyemiz de öyle. Fakat roman ve piyes alanında aynı canlılığı gösteremediğimize çok üzülüyorum. Romanda bu işi bir aşk ve mesele olarak ele alan bir Peyami Safa var.” (Cahit Sıtkı Tarancı)